1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19726 Karar No: 2017/1025 Karar Tarihi: 02.03.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19726 Esas 2017/1025 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/19726 E. , 2017/1025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı,eşi olan murisi ...’nın 04/09/2009 tarihinde öldüğünü, ölümden bir süre önce adına kayıtlı 968 ada 6 parsel sayılı taşınmazının ilk eşinden olma oğlu kayınpederi olan davalıya muvazaalı olarak devredildiğini ve kendisinin yasal miras hakkına tecavüz edildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 968 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı gerçek bedelini ödeyerek satın aldığını,muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını, murisin ölmeden önce adına kayıtlı başka taşınmazlarını da sattığını,ekonomik sıkıntı içinde olması nedeniyle dava konusu taşınmazını da davalıya sattığını,mirasçılardan mal kaçırma gibi bir amacının olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece,davanın kabulü ile,dava konusu 968 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davalı hissesinin iptali ile veraset ilamındaki payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bilindiği üzere muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir.Bu kapsamda HMK 190.madde ve TMK.6 madde gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden,davacı tarafından yasal süresinde dosyaya sunulan 22.10.2010 tarihli dilekçesinde tanıklarını bildirdiği,isimleri bildirilen tanıklar dinlenmeden,akitte yer alan bedel ile keşfen belirlenen bedel arasındaki aşırı fark dikkate alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki, sırf bedeller arasındaki aşırı nispetsizlik muvazaa durumunun tek başına delili sayılamaz.
./..
O halde;davacı tarafından isimleri bildirilen tanıkları da dinlenmek ve tüm deliller bir arada değerlendirilmek sureti ile mirasbırakanın gerçek iradesinin saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.