5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13330 Esas 2020/12121 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13330
Karar No: 2020/12121
Karar Tarihi: 30.09.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13330 Esas 2020/12121 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda yapılan incelemede, Hükümden sonra Resmi Gazetede yayımlanan kanunların suçlulara lehte hükümler içerdiği belirtilmiştir. Ayrıca, ceza miktarı ile doğru orantılı olmayacak şekilde adli para cezasına teşdit uygulandığı, sanığın haciz işlemine maruz kalması halinde hapse girme riski olduğu, hak yoksunlukları konusunda Anayasa Mahkemesinin bazı hükümler açısından iptal kararı verdiği, ve sanığın altsoyu dışındaki kimseler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar hizmette bulunma yoksunluğu kararının verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihi itibarıyla uygulanan kanunun TAPDK'nin davaya katılma hakkı elde etmesine olumsuz etkisi olduğu ve bu nedenle davaya katılmaması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5607 sayılı kanunun 3/22. maddesi, 7242 sayılı kanunun 61. ve 62. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 53. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/13330 E.  ,  2020/12121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    2) Tahsil edilmeyen gümrük vergileri miktarı gözetilip temel cezanın belirlenmesine ilişkin TCK"nin 61. maddesi ile çelişecek şekilde ve benzer olaylarla karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde doğrudan hükmedilen adli para cezasında teşdit uygulanması,
    3) TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
    4) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    5) TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    6) Suça konu sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyesine de karar verilmesi,
    7) Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.