Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/634 Esas 2018/1430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/634
Karar No: 2018/1430

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/634 Esas 2018/1430 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından 2018 yılında verilen, 16 numaralı kararda sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Temyiz talebi reddedildiği ve hükmün onandığı bildirilen kararda, sanık müdafiinin nedenlerinin yerinde görülmediği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2 (Silahlı terör örgütüne üye olma), 62 (Kişisel hakların kullanılması), 53 (Ceza kanununun şahsiliği), 58/9 (Terör suçlarında cezanın sınırları), 63 (Hükmün açıklanması) ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi (Terör örgütüne üyelik).
16. Ceza Dairesi         2018/634 E.  ,  2018/1430 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın bylock haberleşme sistemini kullandığına dair beyanı ve diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin tesbiti ile aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.