Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3579
Karar No: 2021/703
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/3579 Esas 2021/703 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/3579 E.  ,  2021/703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, 16.07.2004 ve 29.05.2006 tarihlerinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilen ve dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların edinilmiş mal olduğunu, bu taşınmazların davalı eş tarafından 15.11.2011 tarihinde mal kaçırma kastıyla kardeşi olan diğer davalıya devredildiğini açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile davalı eşten fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 10.000 TL katılma alacağının tahsiline, davalı ..."den fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 10.000 TL katılma alacağı ve faizin davalı eşin malvarlığından karşılanamadığı kadarının tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.01.2016 havale tarihli dilekçesinde, davalı ... yönünden talebini 83.691 TL"ye yükseltmiş, bu miktarın davalı ..."dan tahsiline, davalı ..."ın ödemede eksik kaldığı miktardan diğer davalı ..."nin sorumlu olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ..."a karşı açılan davanın reddine, diğer davalı için davanın kısmen kabulüne, 63.990 TL değerin tasfiyenin sona erdiği karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2016/14281 Esas, 2018/17838 Karar sayılı ilamı ile, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin davalı ..."ya yönelik dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; tasfiyeye konu her iki taşınmazın da, boşanma dava tarihinden yaklaşık 5,5 ay önce 15.11.2011 tarihinde, aynı gün, davalı eşin kardeşi olan diğer davalı ..."ye tapuda satış yoluyla devredildiği anlaşıldığına göre, yapılan devirlerin davacının katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığının kabulü gerektiği, Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazlar nedeniyle artık değere katılma alacağı hesabı yapılması doğru ise de; taşınmazların devir tarihindeki değerleri olarak belirlenen değerleri üzerinden hesaplama yapıldığı görüldüğünden, Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazların devir tarihindeki durumları esas alınarak tasfiye tarihindeki (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihindeki) sürüm (rayiç) değerleri belirlenerek bu değerler üzerinden talep miktarı da gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı vekilinin davalı ..."a yönelik dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; eşle birlikte eşten kazandırma veya devralan üçüncü kişiye karşı dava açılması durumunda, mahkemece yapılması gereken işin; HMK"nin 167.maddesi uyarınca üçüncü kişiye (davalı ..."ye) karşı açılan dava hakkında “ayırma kararı” verilerek davanın ayrı bir esasa kaydının sağlanması; bu davada eski eşe karşı açılan katılma alacağı davası sonucunun ve alacağa karar verilmiş ise, eşden tahsil edilebilme durumunun HMK"nin 165/1. maddesi gereğince “bekletici sorun” yapılması olması gerektiği, mahkemece davalı ... hakkında açılan dava için, açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılması gerekirken; davalı ..."ye karşı açılan davanın reddine karar verilmesinin de doğru olmadığına işaret edilerek bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalılardan Remziye’ye karşı açılan dava tefrik edildiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...’a karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, 83.691 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, artık değere katılma alacağı istemine ilişkindir.
    Islah kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 176’ncı ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
    Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur.
    Islahın zamanı ve şekli, HMK"nin 177. maddesinde düzenlenmiştir. HMK"nin 177/1. maddesinde "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir." hükmü yer almakta olup, Yargıtay"ın 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı, yine 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları gereği uygulama bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve bozma sonrası ıslah taleplerinin reddi gerektiği şeklinde gerçekleşmiştir.
    Bununla birlikte HMK"nin 177. maddesinde yer alan ıslahın zamanı hususunda 22.7.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 18. maddesi ile açıklayıcı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra olarak "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz." hükmü getirilmiştir. Böylelikle kanunda öngörülen şartları sağladığı takdirde Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılabilmesi mümkün kılınmıştır.
    Somut olayda, Mahkemece davacının bozmadan sonra dosyaya sunduğu 31.10.2019 tarihli dilekçesiyle talebini artırdığı, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı, davacı vekilinin bozmadan önce sunduğu 06.05.2016 tarihli dilekçe ile alacak miktarını netleştirdiği anlaşıldığından bu dilekçe dikkate alınarak davanın kabulü gerekeceği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davaya konu taşınmazlarda keşif yapılmak suretiyle taşınmazların devir tarihindeki durumları esas alınmak suretiyle karar tarihine en yakın tarihteki değerlerinin belirlendiği, davacı vekili tarafından 31.10.2019 havale tarihli dilekçe ile davaya konu taşınmazların keşif tarihindeki değerlerinin yarısı toplamı olacak şekilde taleplerini 136.128 TL’ye artırdığı, bozma sonrasında bozma doğrultusunda tahkikata dair işlemlerin yapıldığı anlaşıldığına göre, davacı vekilinin 31.10.2019 havale tarihli dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi