19. Hukuk Dairesi 2014/12045 E. , 2015/1541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dosya davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vek.Av.... ile davalı-birleşen dosya davacısı şirket yetkili temsilcisi .... ile vek.Av...."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan şirket temsilicisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada; müvekkilinin davalıya iplik satıp teslim ettiğini, davalının mal bedelini ödemediğini belirterek davalıdan 104.735,67 TL.nin taraflarca kararlaştırılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek sözleşme gereği aylık %9 faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Davalı vekili, asıl davada; davacıdan satın alınan ipliklerin kumaş haline getirilip boyanmasından sonra ayıbın varlığının öğrenilmesi üzerine yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıplı ipliklerin iade edildiğini, malların davacı tarafından teslim alınmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Birleşen davada ise; ayıplı malların geri alınmasına, sözleşmeden dönülmesi, malların depoda yer işgal etmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporları doğrultusunda; davalı-birleşen dosya davacısının maldaki ayıbı öğrenir öğrenmez derhal ayıp ihbarını yaptığı, satıma konu ipliklerin gizli ayıplı olduğu, davalının mal bedelinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın ise 30.052,00 TL üzerinden kabulüne, zararın doğum tarihi 15.01.2003 tarihinden itibaren alacağın reeskont faizi uygulanarak birleşen davalıdan alınarak birleşen davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir.
TTK"nun 25/3.maddesi "...nın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değil ise alıcı ...yı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye ve ettirmeye ve bu muayene neticesinde ...nın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur" hükmünü ihtiva etmektedir.
Davalı - birleşen davacı ilk parti malı 23.11.2002, son parti malı 06.01.2003 tarihinde teslim almıştır. Ayıp ihbarı davacı - birleşen davalıya 15.01.2003 tarihinde yapılmıştır. Davalı - birleşen davacı 27.01.2003 tarihinde delil tespiti yaptırmış ve alınan rapora satıcı davacı - birleşen davalı itiraz etmiştir. Mahkemece alınan asıl ve eki raporda kumaşların davacı - birleşen davalının sattığı ipliklerden üretilip üretilmediğinin belirlenmesinin mümkün olmadığı ancak ipliklerin ayıplı olduğunun kumaş üretimi ve boyama yapılması sonrasında anlaşılabileceği bildirilmiştir.
Bu durumda iplikleri partiler halinde teslim alan davalı – birleşen davacının kumaş üretimi ve boyama işlemine geçmeden önce, numune üreterek boyaması ve varsa ayıbı bu şekilde tespit etmesi, ayıbın tespiti halinde davacı – birleşen davalıyı uyarması gerekirken, muayene ve kontrol edimini yerine getirmeden doğrudan kumaş üretimi ve boyama işlemlerini yapması basiretli bir tacir davranışı olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-birleşen dosya davalısı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısından alınarak davacı-birleşen dosya davalısına ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.