14. Hukuk Dairesi 2015/4288 E. , 2017/5442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ..."ın bu taşınmazı 03.06.2009 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile diğer davalı ..."e satışını vaat ettiğini, bedelini alarak zilyetliğini devrettiğini, davalı ..."in de satış vaadi sözleşmesi ile satın almış olduğu bu taşınmazı 20.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satışını vaat ettiğini, bedelin tümüyle ödenerek zilyetliğin devredildiğini belirtmiş, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenecek bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., yasal süre geçtikten sonra verdiği cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunmuş, davalılar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin 25.12.2009 tarihli fesihname ile feshedildiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevap vermemiştir.
Mahkeme, tapu iptali ve tescil davasının reddine, 1.976,68 TL"nin davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin bedel talebi ile davalı ... yönünden alacak davasının reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Davanın dayanağı 03.06.2009 ve 20.07.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle geçerlidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Satış vaadine konu taşınmaz, yine bir satış vaadi sözleşmesi ile bir başka kişiye devredilebilir. Tapu maliki 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalı ..."e satışını vaat etmiştir. ... de bu sözleşmeden doğan kişisel hakkını yine 20.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devretmiştir. Bu devir geçerli olup, kişisel hakkı temellük eden davacı bu hakkına dayanarak, tapu maliki satıcıdan (davalı ...) dava konusu taşınmazın ferağını isteyebilir.
Davalılar arasında düzenlenmiş olan 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesinin 25.12.2009 tarihinde feshedildiği savunulmuşsa da, kişisel hakkını devreden davalı ..."in sözleşmeyi feshi geçersizdir ve hukuki bir sonuç doğurmaz.
Öte yandan, taşınmaz kaydı üzerinde "3367 sayılı Kanuna göre takyitlidir" şerhi bulunmaktadır. Bu şerhin dayanağı belgelerin araştırılması, halen devam edip etmediği; tapu devrine engel bir durumun bulunup bulunmadığının incelenmesi, engel bulunmadığı takdirde kabul yönünde hüküm kurulması gerekir.
Değinilen tüm bu yönler gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.