16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/616 Karar No: 2018/6748 Karar Tarihi: 19.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/616 Esas 2018/6748 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/616 E. , 2018/6748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucunda, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 169 ada 5 parsel sayılı 785,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak 1/2 payı ... adına, 1/2 payı ise ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazdaki 1/2 payın kök muris ...’a ait olduğunu ve ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda kendilerine isabet ettiğini ileri sürerek bu paya yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Birleşen dosya davacısı ..., hissedarı bulunduğu çekişmeli taşınmaza ... ve ... tarafından diğer hissedarların rıza ve muvaffakatı alınmadan binalar yapıldığını ileri sürerek müdahalenin men’i ve kal istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen dosya davacısı ... vekilinin tüm, davacı ... vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı ... tarafından açılan dava, mirasçılar arasında görülen tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mirasçılar arasında hisse devri yapılabilmesi mümkündür. Dosyanın incelenmesinden, bir kısım davalıların yargılama sırasında, bir kısım davalıların ise hükümden sonra ancak karar kesinleşmeden önce davayı kabul beyanında bulundukları anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 310. maddesinde feragat ve kabulün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise feragat ve kabulün kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğuracağı hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, kabul beyanında bulunan davalıların payları yönünden kabul beyanları çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, bu beyanlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.