16. Hukuk Dairesi 2016/615 E. , 2018/6747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucunda ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 145 ada 6 parsel sayılı 2.223,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, hibe, satın alma ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak ... ve müşterekleri adına hisseli olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları vekili çekişmeli taşınmazın, tapu kayıt malikleri arasında yapılan harici taksim neticesinde davacıların babası muris ...’a isabet ettiğini ve uzun süredir taksime uygun şekilde devam eden fiili bir kullanım bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 145 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit hisselerle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın taraflar arasında yapılan harici taksim neticesinde davacıların murisi ...’a düştüğü ve uzun yıllardır davacı tarafın kullanımında bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı taraf, tapu kayıt maliki olan taraflar arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapıldığını ve taksime uygun olarak uzun süredir devam eden fiili bir kullanım bulunduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın adlarına tescilini talep etmiştir. Davalılardan ..., çekişmeli 145 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile komşu 145 ada 1, 2, 4, 24 ve 174 ada 1 parsel sayılı taşınmazların evveliyatında bir bütün halinde kök muris ...’e ait iken ölümüyle birlikte mirasçılarına kaldığını, murisin erkek çocukları arasında taksim yapıldığını ancak ... sırasında anlaşmazlık çıkması sebebiyle kök muristen kalan tüm taşınmazların mirasçılar adına hisseli şekilde yazıldığını, dolayısıyla taksimin bozulduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dosyada mevcut ... tespit tutanaklarının incelenmesinden, çekişmeli 145 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile komşu 145 ada 1, 2, 4, 24 ve 174 ada 1 parsel sayılı taşınmazların bir bütün halinde ... tespitine esas tapu kayıtlarının kapsamında kaldıkları, tapu kayıt malikleri arasında 1960 yılında taksim yapıldığı ve taşınmazların taksime uygun şekilde kullanıldıkları ancak yapılan taksime bir kısım hissedarın hiç iştirak etmediği, bir kısım hissedarın ise tapudaki hisse oranları dikkate alınmadan yapıldığı için taksimi benimsemedikleri, dolayısıyla yapılan taksimin geçersiz olduğu kabul edilerek tapu kayıtlarının kapsamındaki tüm taşınmazların taraflar adına hisseli olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın ... tespitine esas tapu kaydının kapsamında kaldığı noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, aynı zamanda müşterek kök muris ... mirasçıları olan tapu kayıt malikleri arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığı ve yapılan taksimin sonradan bozulup bozulmadığı noktasındadır. Evveliyatı itibariyle çekişmeli taşınmazla bir bütün olan ve aynı tapu kayıtlarının kapsamında kalan 145 ada 1, 2, 4, 24 ve 174 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tamamı, ... çalışmaları sırasında müşterek kök muris ... mirasçıları olan taraflar adına tapu kayıtlarındaki hisseleri oranında tespit ve tescil edilmiş olup, yapılan tespitler itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve tespitlerin kesinleşmesinin üzerinden de on yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen taksime tapu kayıt maliklerinin tamamının eksiksiz olarak katıldığı ve yöntemine uygun şekilde taksim yapıldığı davacı tarafça ispatlanamamış olup, bir an için taraflar arasında yöntemine uygun taksim anlaşması yapıldığı düşünülse dahi, aynı tapu kaydı kapsamında kalıp, bir bütünü oluşturan diğer taşınmazlar taraflar adına hisseli olarak tespit ve tescil edildiğine göre, taraflar arasındaki taksim anlaşmasının sonradan bozulduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ...’nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.