Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/339
Karar No: 2017/1862
Karar Tarihi: 15.03.2017

213 Sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/339 Esas 2017/1862 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/339 E.  ,  2017/1862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında 2004, 2005, 2006, 2007 takvim yıllarında işlenen suçtan DüşmeSanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan beraat2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan düşme2006 takvim yılında mahkumiyet

    Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca 31.07.2007 tarihli Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı yazı ile sanıklar hakkında suç duyurusu ve dava açılması mütalaası verildiği cihetle, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    I- Sanık ... hakkında verilen hükme ve sanık ... hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    UYAP kanalıyla mernis üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden önce, sanık ..."nın 17/05/2012 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca, kamu davasının düşürüldüğü; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanık ..."ya yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 Sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanığın 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; sanığın yetkilisi bulunduğu şirket tarafından vergi dairesine, en son 2005 yılı Aralık ayında beyanname verilmiş olması karşısında; 2005 takvim yılına ilişkin en son faturanın Aralık ayında düzenlendiğini kabulde zorunluluk bulunduğu, bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri uyarınca; sanığa yüklenen “sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 66/1-e maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde suç tarihinde yürürlükte olmayan 765 sayılı yasa uyarınca hüküm kurulması, yasaya aykırı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, zamanaşımını son kesen işlem olan sanık savunmasının alındığı 06.06.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar anılan sürenin gerçekleştiği ve aynı kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak bu hususta karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı Yasa"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    III- Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinde de;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, dosya içine faturaların konulmadığı görülmekle; suça konu yıllara ait fatura ayrıntılarının vergi dairesinden sorularak her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulmasından sonra, yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediği incelenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Kabule göre de; aynı takvim yılı içerisinde farklı aylarda/zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik ceza tayini,
    3-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    IV-Sanık ... hakkında defter belge ibraz etmeme suçundan verilen beraat kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesine gelince,
    İstenen defter ve belgelerin soruşturma aşamasındaki beyanlarında çalındığını söyleyen sanığın işyerinde, vergi incelemesi yapılması zorunluluğu bulunmadığı, 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerekeceği, defter ve belgelerin kaybedildiği ileri sürülerek ibrazından kaçınılması durumunda, süreklilik gösteren dairemiz kararları ve Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında açıklandığı üzere mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı, aynı Kanunun 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebep kapsamında düşünülmesi mümkün olmayan nedenlerden dolayı ibraz edilmediklerinin anlaşılmasına göre, tüm unsurlarıyla oluşan defter ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğine uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi