11. Hukuk Dairesi 2015/13087 E. , 2017/366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2013 gün ve 2013/756-2013/763 sayılı kararı bozan Daire’nin 22/04/2015 gün ve 2014/8749-2015/5667 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Ltd. Şti"nden satın almak istediği araç için davalıya devir edilen ... A.Ş"den kredi kullandığını, banka yetkililerinin rutin olan işlemleri yapmaksızın 03.05.2000 tarihinde satıcı firmaya ödeme yaptığını, ödemeyi alan bu firmanın aynı gün işyerini kapatarak ticareti terk ettiğini, müvekkilinin aracı alamadığı gibi kredi borçlusu haline geldiğini, sonra kredi borcunu ödediğini, daha sonra satıcı firma dahil üç ayrı firmaya dava açtığını, sonuç olarak satıcı firma hakkındaki davanın kabulüne karar verildiğini, bilahare satıcı firmayla müteselsilen sorumlu olduğu iddiasıyla davalıya devir edilen bankaya karşı açılan davanın kusurlu olduğu tespit edilmesine rağmen asıl borçlu firmadan tahsil imkanı kalmadığı takdirde sorumluluğuna gidilebileceği gerekçesiyle reddedildiğini, yapılan takip sonucu satıcı firmadan tahsil imkanı olmadığının ortaya çıktığını, hakkında aciz vesikası alındığını, davalının kusuruyla zarara uğradığını ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, ödemelerin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağı toplam 52.853,32 TL"nin tahsiline, 11.500 TL"ye dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın husumet nedeni ile reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince, mahkemece verilen kararın davacı vekilince temyiz edildiği, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapıldığı, yapılan inceleme sonucu kararın davacı yararına bozulduğu ve davacı vekilinin duruşmaya katıldığı anlaşılmakla, davacı taraf yararına duruşma vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması maddi hata niteliğinde olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile temyiz incelemesi sonucu verilen Dairemizin 23.04.2015 günlü ilamının sonuç kısmına davacı yararına vekalet ücreti hükmünün eklenmesine, maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine, bu ilamın 23.04.2015 tarih, 2014/8749 Esas, 2015/5667 Karar sayılı ilamın eki sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.04.2015 tarih, 2014/8749 Esas, 2015/5667 Karar sayılı kararının sonuç kısmına “BOZULMASINA” ibaresinden sonra gelmek üzere “takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine işbu ilamın tarih ve sayısı belirtilen ilamımızın eki sayılmasına, davalıdan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.