Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 455/1, 45/3 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 7 ay 3 gün hapis ve 380,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Anamur Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2010 tarihli ve 2009/729 esas, 2010/312 sayılı kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 06/06/2012 tarihli ve 2012/18310 esas, 2012/14341 sayılı kararı ile onanmasını müteakip sanık müdafii tarafından ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle cezanın infaz edilmemesi talebinin reddine ilişkin Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/729 esas, 2010/312 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2019/201 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271/2. maddesi hükmünce itirazı yerinde gören merciin, aynı zamanda itirazın konusu hakkında da karar vermesinde yasal zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/05/2019 gün ve 94660652-105-33-4366-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2019 gün ve 2019/52840 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükmü karşısında, itirazın kabulü ile itiraz konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği yerinde görüldüğünden, Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2019/201 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.