Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5855 Esas 2016/10477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5855
Karar No: 2016/10477
Karar Tarihi: 26.10.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5855 Esas 2016/10477 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/5855 E.  ,  2016/10477 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/11/2014 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kesin hüküm nedeni ile reddine dair verilen 17/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalıya yapılan yersiz ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sınıf öğretmeni olarak görev yapan davalıya hakkı olmadığı halde sürekli görev yolluğu ödendiğini belirterek, yapılan ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; ... Mahkemesi"nce aynı konu ve taraflara ilişkin daha önce verilmiş bir karar bulunduğu ve bu kararın temyiz incelemesi sonucu kesinleşmiş olduğu, mahkemece verilmiş kesin hükmün yalnızca veren mahkemeyi değil tüm mahkemeleri bağlayacağı gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kesin hüküm, 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesinde düzenlenmiş olup, hükmü veren mahkeme de dahil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Bir dava karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı taraflar arasında, aynı konuda, aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
Dava dosyasının incelenmesinde; ... Mahkemesi"nin ... karar sayılı aynı taraflar arasındaki davasında idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiği, temyiz talebinin ise Yargıtay ... Dairesi tarafından miktar itibari ile reddedildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, eldeki davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini gerektirecek esastan verilmiş bir kesin karar yoktur. Dolayısıyla kesin hüküm söz konusu değildir. Mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 26/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.