18. Ceza Dairesi 2015/20290 E. , 2018/271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hükmolunan ceza miktarı nedeniyle, sanık ...’in duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, dosya görüşüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık ...’a yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Hakaret suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, bu hususun sonuca etkili görülmediği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” karardan çıkarılmak suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve sanık ...’in hakaret eylemine ilişkin kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekilerin ve tanık polis memurlarının aşamalardaki beyanlarının kendi içerisinde ve birbirleri arasında çelişkili olması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan sanık ... hakkında hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen, kişinin kendisini yer atması, arkadaşının alınmasına engel olma amacıyla kolundan tutması, ona sarılması şeklindeki pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı dikkate alınmadan ve müşteki ile tanıkların beyanları arasındaki çelişkilerin giderilip sanıkların cebir ve/veya tehdit niteliğinde hangi davranışları gerçekleştirdikleri delillere dayalı olarak açıklanıp tartışıldıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve Kanuna uygun olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de;
a) Sanık ... hakkında hakaret suçundan hüküm kurulurken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmemesi,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.