10. Ceza Dairesi 2018/954 E. , 2018/3818 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, 06/03/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/902 esas, 2018/23 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/03/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1- Şüpheli hakkında, 21/12/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 19/02/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, erteleme kararının tebliğ edildiği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazını 10/03/2016 tarihinde tamamladığı, ancak daha sonra şüphelinin erteleme süresi zarfında 04/07/2017 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatılması üzerine, bu yeni suç TCK’nın 191/5. maddesi gereğince önceki erteleme kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğundan erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/902 esas, 2018/23 sayılı kararı ile "... 21/12/2014 tarihinde işlemiş olduğu suç sebebiyle verilen tedavi ve denetimli serbestliğe ilişkin kararı infazen yerine getirdiği, böylece iddianameye konu olan 04/07/2017 tarihli olay sebebiyle soruşturma yapılarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verilmesi gerekir iken doğrudan doğruya dava açılması yerinde görülmediği..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “kararın kesinleşmesine müteakip sanık hakkında soruşturma yapılması ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi konusunun takdir ve değerlendirilmesinin yapılabilmesi bakımından dosyanın İzmir Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, şüpheli ... hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/02/2015 tarihli ve 2015/15166 soruşturma, 2015/1176 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbiri çercevesinde tedavi programını başarıyla tamamlaması nedeniyle İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz dosyasının kapatılarak gönderildiği, ancak şüphelinin 5 yıllık erteleme süresi içerisinde 04/07/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği,
5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve anılan maddenin 5. fıkrasındaki, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında sanık hakkında yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/902 esas, 2018/23 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasında; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.",
3. fıkrasında; “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.”,
4. fıkrasının (b) bendinde ise, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır."
Hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen şüphelinin, kamu davası açılmasına sebebiyet vermemek için, 5 yıllık erteleme süresi içinde 1 yıl süreyle uygulanan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmekle kalmayıp, 5 yıllık sürenin tamamını tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemeden geçirmesi gerekmektedir.
Somut olayda ise, sanık 1 yıl süreyle uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmiş ancak 5 yıllık erteleme süresi dolmadan tekrar uyuşturucu madde kullandığı iddiası ile hakkında soruşturma başlatılmış ve Cumhuriyet savcısı tarafından her iki suça ilişkin olarak kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu değerlendirilerek TCK’nın 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca kamu davası açılmıştır.
Bu durumda sanık hakkında mahkemece delil değerlendirilmesi yapılarak, erteleme süresi zarfında işlendiği iddia edilen ikinci suça ilişkin olarak mahkûmiyete yeterli delil bulunup bulunmadığı tespit edilecek ve bu ikinci suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğuna kanaat getirilmesi halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen ilk suça ilişkin olarak yargılama şartı gerçekleşmiş olduğundan yargılamaya devamla ilk suça ilişkin davanın esası hakkında bir hüküm verilecektir.
Aksi durumda ise, yani erteleme süresi zarfında işlendiği iddia edilen ikinci suça ilişkin olarak mahkemece mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına kanaat getirilmesi halinde ise, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde yer alan, erteleme süresi zarfında “tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma veya uyuşturucu madde kullanma” koşulları gerçekleşmemiş olacağından, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen ilk suça ilişkin olarak yargılama şartı bulunmadığı gözetilerek, bu aşamada yargılama şartının gerçekleşmesi beklenmek üzere CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilecektir.
Bu nedenle, 5 yıllık erteleme süresi zarfında tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatılıp TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılan şüpheli hakkında yargılamaya devam olunarak her iki suça ilişkin deliller değerlendirilip yukarıda açıklandığı şekilde bir karar verilmesi gerekirken, TCK"nın 191/4-(b) maddesine açıkça aykırı bir gerekçe ile durma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/01/2018 tarihli ve 2017/902 esas, 2018/23 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.