23. Hukuk Dairesi 2014/8739 E. , 2015/2630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken, istifasının 15.06.2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile kabul edildiğini, yatırdığı aidat toplamının 33.760,00 TL, noter masrafının ise 69,74 TL olduğunu ileri sürerek, 33.829,74 TL’nın davacının yerine ortak alınması halinde o tarihten, aksi halde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile istemini 5.400,00 TL daha artırmıştır.
Davalı vekili, 24.04.2011 tarihli genel kurulda ayrılan ortaklara yapılacak ödemelerin 3 yıl ertelenmesi hususunda genel kurul kararı alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ayrılan ortaklara yapılacak ödemelerin davalı kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği hükmün Dairemizin 04.04.2013 Tarih 2012/6883 Esas 2013/2154 Karar sayılı ilamıyla davacı ve erteleme kararının verildiği 24.04.2011 tarihli genel kurula kadar çıkan diğer ortaklara yapılacak ödemeler toplamı, yeni ortak kaydedilip kaydedilmediği ve kooperatifin gelirleri nazara alınmak suretiyle davalı kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşüp düşmeyeceği hususunun belirlenmesi bakımından, kooperatif ve muhasebe konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan, kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak, kooperatifin mali durumunu ayrıntılı bir şekilde inceleyen, ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınması, erteleme kararının yerinde olup olmadığının, dolayısıyla davanın erken açılıp açılmadığının üzerinde yeterince durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek bozma ilamın kapsamında bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle yapılan yargılama sonucu davacıya yapılacak ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürebilecek nitelikte olduğu, davalı kooperatifçe alınan erteleme kararının yerinde olduğu, davacının alacağının muaccel hale gelmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve ileri sürülen temyiz sebeblerine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.