Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/11-97
Karar No: 2013/1580
Karar Tarihi: 15.11.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/11-97 Esas 2013/1580 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/11-97 E.  ,  2013/1580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 3.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/11/2011
    NUMARASI : 2011/113  E-2011/203  K.

    Taraflar arasındaki “TPE YİDK kararının iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.FSHH Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.06.2008 gün ve 2006/207 E.- 2008/171 K sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 04.10.2010 gün ve 2009/3409 E.-2010/9620 K sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkilinin 13.11.2003 tarihinde 2003/03566 nolu çoklu tasarım talebinde bulunduğunu, davalı şirket tarafından tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı ve kendisine ait 2001/2504 ve 2001/1721 nolu tasarımlar gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, YİDK’nun itirazı kabul ederek 1, 2, 3 ve 4 nolu tasarımlar yönünden itirazı kabul ettiğini, ancak müvekkiline ait tasarımların yeni ve ayırtedici olduğunu ileri sürerek, YİDK"nun 23.05.2005 tarih ve 2005/T-237 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının tasarımlarının, müvekkiline ait 2001/2504 ve 2001/1721 nolu tasarımlar ile aynı ve ayırtedilemeyecek kadar benzer olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı TPE vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait tasarımlardan 2003/3566-1 nolu tasarımın yeni ve ayırtedici olmadığı, davalının 2001/2504 nolu tasarımı ile benzer olduğu, farklılıklarının küçük ayrıntılar düzeyinde kaldığı, 3 ve 4 nolu tasarımların ürünün başka bir ürüne mekanik olarak monte edilebilmesi için zorunlu biçim ve boyutlarda bulunduğu, 554 sayılı KHK’nın 10.maddesi uyarınca koruma koşullarını taşımadığı, 2 nolu tasarımın davalıya ait 2001/2504 nolu tasarım ile yapılan kıyaslamasında bilgilenmiş kullanıcıda yarattığı genel izlenim açısından belirgin bir farklılığının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile YİDK’nun 23.05.2005 tarih ve 2005/T-237 sayılı kararının 2003/3566-2 nolu tasarım yönünden iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı TPE ve davalı şirket yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince dava, TPE YİDK’nun kararının iptali istemine ilişkindir.
    Tasarım hukuku görünüm hukukudur. Tasarım “görünümdür”. Bu, bir ürünün veya ürün parçasının, ürün üzerindeki süslemenin çizgilerinin, renklerinin, dokunun, malzemenin, esnekliğin ve bunun gibi insan duygularıyla algılanabilen unsur ve özelliklerin; bunların tamamının veya bir kısmının bileşiminin ya da takımının görünümüdür (Ünal TEKİNALP, Fikri Mülkiyet Hukuku, 4.Bası, sayfa 610). Tasarım hukuku görünüm hukuku olduğu için görünmeyen hususlar şartları bulunduğu taktirde patent veya faydalı model korumasının konusunu oluşturabilir.
    554 Sayılı KHK’nin 6. maddesi uyarınca, bir tasarımın tescil edilebilmesi için, tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir.
    554 Sayılı KHK’nin 7.maddesinde düzenlenen tasarımın ayırt edicilik unsuru ise yeni olan bir tasarımı ortak özelliklerinin dışında ve bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslanan diğer tasarımlardan farklı kılan ve böylece yeni olan bir tasarıma aynı KHK’nin 11.maddesi ile sağlanan hukuki korumanın da kapsamını belirleyen özelliktir.
    Dava konusu uyuşmazlıkta, bilirkişi görüşüne başvurulmuş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu tasarımların davalı şirkete ait 2001/ 02504 nolu tasarımı ile yapılan karşılaştırması sonucu 2 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda yarattığı genel izlenim açısından belirgin bir farklılığının bulunduğu gerekçesiyle 2 nolu tasarım yönünden YİDK kararının iptaline karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan karşılaştırma metodu yukarıda açıklanan ilkeler karşısında olaya uygun düşmemektedir.
    Bu itibarla, 554 Sayılı KHK ile mutlak yenilik kriteri benimsendiğinden, bu yönün mahkemece re’sen dikkate alınarak, tarafların bildirdikleri delillerle birlikte anılan KHK’nin 5 ila 10.maddeleri hükümleri göz önüne alınmak suretiyle konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmek gerekirken sadece davalı şirkete ait tasarımla yapılan karşılaştırmaya dayalı olan rapora itibar edilerek 2 nolu tasarım yönünden YİDK kararının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN  : Taraf vekilleri

               HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici 3.madde” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, davacı tarafın tasarım tescil talebine karşı davalı şirket tarafından yapılan itirazı kısmen kabul eden Türk Patent Enstitüsü (TPE) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, sunulan delillere göre yapılan inceleme uyarınca davacı tasarımlarından sadece (2) nolu tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK’in 2005-T-237 sayılı kararının 2003/3566-2 sıra sayılı tasarım yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize taraf vekilleri getirmiştir.
    I-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; davacı vekilinin ilk karara karşı temyiz itirazlarının bozma ilamı ile ret edilerek kesinleşmesi nedeniyle davacı vekilinin aynı yöndeki direnme kararını temyizde hukuki yararının bulunmadığı açıktır.
    Bu durumda, davacı vekilinin direnme kararına ilişkin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmelidir.
    II-Davalı Türk Patent Enstitüsü vekilinin ve davalı şirket vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşıyıp taşımadığının tespiti için kullanılacak delillerin, tasarım tesciline itiraz eden tarafın sunduğu deliller ile sınırlı mı olduğu, yoksa 554 Sayılı KHK"nin "mutlak yenilik" sistemini kabul ettiğinden bahisle konusunda uzman bilirkişilerce tüm bilinen tasarımlar nazara alınarak re"sen inceleme yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle endüstriyel tasarım hukukuna ilişkin açıklama yapılması gereklidir.
    Bilindiği üzere tasarımlar ülkemizde 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (554 sayılı KHK) ile korunmaktadır.
    Anılan kararname ile koruma altına alınmak istenen tasarım kavram olarak; bir ürün veya ürün parçasının görünümüdür (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, Beşinci Bası, s.661).
    554 Sayılı KHK’nin 3.maddesindeki  tasarım ise;  “bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü” şeklinde tanımlanmıştır.
    Endüstriyel yolla üretilen ürün tasarımlarına endüstriyel tasarım denmektedir. Bunlar seri imalata konu ürünlerdir.
    Hukukumuzda endüstriyel olmayan, yani elle üretilen tasarımlar da korunur (Sami Karahan/Cahit Suluk/Tahir Saraç/Temel Nal; Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, Ankara 2012, s. 269 )
    Bir endüstriyel tasarımın 554 Sayılı KHK hükümlerine göre korunabilmesi için tasarımın tescil edilmesi gereklidir. Bu tescil ilkesi, tescilsiz tasarımların korunmayacağı anlamına gelmez. Tescilsiz tasarımlar genel hükümlere göre korunacaktır (554 Sayılı KHK, m.1).
    Ülkemizde tasarım tescilleri, TPE tarafından yapılmaktadır.
    Tescilli bir tasarımın, hukuken korumadan yararlanabilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekir ki; bunların en başında  Kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı  olmama hali gelir (554 Sayılı KHK, m.9). AB ve Türk Hukukunda yeni ve ayırt edici nitelikteki tasarımlar korunmaktadır. Anılan özelliklere sahip tescilli tasarımlar, beşer yıllık sürelerle yenilenmek kaydıyla maksimum yirmi beş yıl süreyle korunur. (554 Sayılı KHK m.12)
     Korumanın kapsamı, ürünün görünüm özellikleriyle sınırlıdır (Karahan/ Suluk/ Saraç/ Nal; a.g.e.; s. 285).
    Yenilik ve ayırt edicilik incelemesi, önceden mevcut bulunan tasarımlar ile ihtilaf konusu olan tasarımın kıyaslanarak değerlendirilmesi işlemidir. Yenilik (554 Sayılı KHK, m.6) unsurunun belirlenmesinde, tasarımının, önceki mevcut bir tasarımın aynısı olup olmadığı incelenir.
    Ayırt edicilik (554 Sayılı KHK, m.7) ise; yeni olan bir tasarımın ortak özelliklerinin dışında ve bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslanan diğer tasarımlardan farklı kılan özelliklerdir.
    554 Sayılı KHK’nin 6.maddesinde; tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. Burada bahsi geçen kamu, dünyanın herhangi bir yerinde dar veya geniş, belirli veya belirsiz üçüncü kişilerdir.
    Bahsi geçen ‘kamu’ kavramına örnek olarak; konferans, seminer vs. katılımcıları, TV seyircileri, yazılı basın okuyucuları, internet kullanıcısı vd. verilebilir (Tekinalp, a.g.e.; s. 285)
    TPE, başvuruya konu tasarımın yeni ve ayırt edici nitelik taşıyıp taşımadığını incelemez (Esas İnceleme). TPE, sadece, başvuruda gerekli evrakın verilip verilmediği, başvuru ücretinin yatırılıp yatırılmadığı gibi şekli hususları inceler (Şekli İnceleme). Şekli eksikliği bulunmayan yada, eksikleri giderilen bir başvuru, aylık periyotlarla çıkan Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteninde yayımlanır. (Başvuru sahibi, pazara henüz çıkarmadığı ürüne ait tasarımın rakiplerce taklit edileceği endişesini taşıyorsa yayın ertelemesi talep edebilir. Bu durum özellikle moda sektörü bakımından önem taşımaktadır.)  Yayını takip eden üçüncü kişiler, başvuruya itirazda bulunabilir. İtiraz, yayın tarihinden itibaren 6 ay içinde yapılabilir. İtiraz sahibi, başvuruya konu tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığını ispatlamaya esas bilgi ve belgeleri TPE’ye sunmalıdır. TPE"nin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK), itiraz sahibinin dosyaya sunduğu bilgi ve belgelerle sınırlı bir inceleme yapar. İtiraz üzerine YİDK, başvuruyu esas incelemeye alır. Yani başvuruya konu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını taşıyıp taşımadığını inceler. 6 aylık askı süresince itiraz yapılmamışsa, başvurusu esas incelemeye tabi tutulmaksızın başvuru sahibine tasarım belgesi verilir.
    İtirazı reddedilen üçüncü kişiler veya itiraz üzerine başvurusu  geri çevrilen başvuru sahibi, 60 günlük süre içinde Ankara" daki ihtisas mahkemelerinde TPE kararının iptalini talep edebilir. Başvuru sahibinin açacağı iptal davasında husumet, itiraz sahibi ile TPE" ye birlikte yöneltilir (Karahan/Suluk/Saraç/Nal; a.g.e.; s.283).
    Somut olaydaki dava da bu kapsamda açılan bir TPE YİDK kararının iptali davası olup, 554 sayılı KHK’nin 43.maddesinde düzenlenen hükümsüzlük davasından farklıdır. Zira; ülkemizde tasarım tescilleri bakımından yayıma dayalı itiraz sistemi benimsenmiştir. Çünkü esas incelemeyi yapmak oldukça zaman alıcı ve masraflı bir iştir. Kaldı ki, esas inceleme sistemini benimseyen ülkelerde bu incelemeye tabi tutulan tasarımların birçoğu daha sonra mahkemeler tarafından özgün olmadığı gerekçesiyle iptal edilmektedir. Bu da göstermektedir ki, pratikte esas inceleme sağlıklı bir şekilde zaten yapılamamaktadır. Bu inceleme esasen uyuşmazlık halinde mahkemeler önünde yapılabilmektedir.
    Koruma şartlarından herhangi birine uymayan tasarımın hükümsüzlüğüne mahkemece karar verilir. 554 Sayılı KHK’nin 43.maddesinde, KHK’nın 5-10 maddelerine göndermede bulunulduğu için, sadece yenilik ve ayırt edicilik niteliğini taşımayan tasarımlara karşı değil, kamu düzeni veya genel ahlaka aykırı olan ya da işlevi nedeniyle tasarımcıya seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar aleyhine de hükümsüzlük davası açılabileceği kabul edilmiştir. 
    Mahkemenin hangi hallerde hükümsüzlük kararı vereceği aynı maddede (554 Sayılı KHK m.43) sayılı olarak (numerus clausus) belirtilmiştir. Bunlar; tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması, teknik fonksiyonun tasarım şekillendirmesi, tasarımın kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olması, tasarımın gerçek sahibinin başkası olması, sonradan kamuya açıklanmış olmakla birlikte, ayın veya benzer başka bir tasarımın başvuru (veya varsa rüçhan) tarihinin daha önce olması halleridir.
    Türk Hukukunda hükümsüzlük ancak mahkeme önünde ileri sürülebilir. TPE bir tasarımın hükümsüz olup olmadığı konusunda karar veremez. Ancak itiraz prosedürü çerçevesinde TPE YİDK, tasarımın koruma şartlanın karşılanmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddedebilir (Karahan/Suluk/ Saraç/Nal; a.g.e.; s.290)
    Bahsi geçen bu itiraz, 554 Sayılı KHK’nin 37.maddesi kapsamında yapılır. Bu düzenleme aynen; “İlanı yapılmış bir tasarımla ilgili olarak, gerçek veya tüzel kişiler ile ilgili meslek kuruluşları gerekçelerini açıkça belirtmek ve ilgili yönetmelikte öngörülen şartları yerine getirmek koşuluyla, tasarım belgesinin verilmesine karşı Enstitü nezdinde itiraz eder. Enstitü nezdinde yapılacak itirazlar yazılı olarak ve ilan tarihinden itibaren altı ay içinde yapılır ve Yönetmelikte öngörülen itiraz ücreti ödenmeden dikkate alınmaz. Enstitü itiraz sahibinden, belirli bir sürede yerine getirilmek üzere, ek belge, kanıt ve gerekçeler ister. Yapılan itiraz ve gerekçesi, kendi görüşlerini açıklayabilmesi için tasarım hakkı sahibine iletilir” şeklindedir.
    Bu hükümden de anlaşılacağı üzere; TPE tarafından ilan edilen tasarıma ilişkin yapılan itirazın, itiraz sahibinin gerekçeleri ve sunacağı deliller ile sınırlı olarak inceleneceği belirtmektedir. 554 Sayılı KHK’nin 38. maddesinde de;  Enstitü’nün itirazları incelerken, tarafların itiraz ve savunmalarını ilgili taraflara ileteceği ve yazılı görüşlerini alacağı düzenlenerek, taraflarca hazırlanma ilkesine vurgu yapılmış durumdadır.
    İtiraz üzerene TPE YİDK tarafından verilen karara karşı açılan iptal davasında yapılması gereken inceleme, 554 Sayılı KHK’nin 43.maddesinde düzenlenen hükümsüzlük davasından farklı olarak, TPE YİDK önüne sunulan gerekçe ve belgeler çerçevesinde bu kurum tarafından verilen kararın, kararın verildiği anda kurum nezdinde mevcut olan delillere göre kurum tarafından varılan sonucun hukuka uygunluğunun denetimiyle sınırlı olup, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş tasarımların res"en araştırılarak inceleme yapılmasını bu iptal davasında beklemek usule ve yasaya uygun düşmez. Zira, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ülkemizde uygulanan yayına dayalı itiraz sistemi ve 554 Sayılı KHK hükümleri bunu gerektirmektedir.
    Bu durumda, Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun kararına karşı açılan iptal davasında, itiraz sahibinin Enstitüye sunduğu  itiraz gerekçeleri ve belgeleri ile sınırlı bir inceleme yapılması yerinde görüldüğünden, aynı hususa işaret eden direnme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gereklidir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekmiştir.
    S O N U Ç : 1-Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine,
       2-Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un aynı kanunun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi