14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5495 Karar No: 2017/5409 Karar Tarihi: 21.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5495 Esas 2017/5409 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, murisin vasiyetinde davalı lehine haksız bir şekilde mal bıraktığını iddia ederek mirasçılık belgesinin iptal edilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, belgenin davalıya verilmiş olan atanmış mirasçı belgesi olduğunu gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, mirasçılık belgesinin mahkemece açık bir şekilde oluşturulması gerektiğini ve içerisinde tüm mirasçılar ile paylarının belirtilmesi gerektiğini ifade ederek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesi ise, yasal mirasçıların mirasçılık sıfatlarını gösteren belgenin Sulh Mahkemesi tarafından verileceğini belirterek, atanmış mirasçılar için ayrıca belge verilmesinin gerektiğini açıklamıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/5495 E. , 2017/5409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.08.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili,davacıların da mirasçısı olduğu muris ... davalı lehine mal vasiyetinde bulunduğunu, davalının murisin tek mirasçısı olarak gösterilen Havran Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/415-2007/73 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu, vasiyet alacaklısına verilecek belgenin mirasçılık belgesi niteliğinde olamayacağını belirterek iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, murisin tüm malvarlığını davalıya vasiyet yoluyla bıraktığını, vasiyetin iptali davasının reddedilerek kesinleştiğini, davalının TMK 598. maddesi uyarınca atanmış mirasçı olduğuna dair Havran Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/415-2007/73 E. K. sayılı mirasçılık belgesini aldığını, belgenin hukuka uygun olduğunu, davanın reddedilmesi gerektiğini, eğer mirasçılık belgesi iptal edilecekse yenisinin verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iptali istenilen mirasçılık belgesinin atanmış mirasçılara verilen belge olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava mirasçılık belgesinin iptaline ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmünde de, mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından bir ay içinde itiraz edilmediği taktirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye de atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilmesinin gerektiği açıklanmıştır. Atanmış mirasçı ve onun mirasçılarının her zaman atanmış mirasçı olduğunu gösteren bir belgenin verilmesini mahkemeden isteyebileceği, mahkemece oluşturulacak hükümde, murisin irs ilişkisini gösterecek biçimde bütün mirasçıları ve paylarının oluşturulması gerektiği, atanmış mirasçının da hukuki durumunun terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine hüküm yerinde temas edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, muris ... 17.10.1985 tarihinde öldüğü, .... Noterliği 14.01.1985 gün 2463 yevmiye numaralı re"sen düzenlenen vasiyetname ile torunu ..."ı mirasının tamamı için mirasçı atadığı anlaşılmaktadır. Havran Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/415-2007/73 E. K. sayılı kararının atanmış mirasçıya verilecek belge olmadığı, murisin mirasçılarıyla irs ilişkisini ortadan kaldıracak şekilde sadece davalının mirasçılığına karar verilen mirasçılık belgesi olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.