16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/670 Karar No: 2018/1406 Karar Tarihi: 08.05.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/670 Esas 2018/1406 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği bir davada yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği ve yapılan savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği sonucuna varan mahkeme, sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmedi. Bu nedenle, temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verildi. Kararda, suça ilişkin kanun maddeleri olarak TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 maddeleri açıklandı.
16. Ceza Dairesi 2018/670 E. , 2018/1406 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddi)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden karar başlığında suç tarihinin "22.08.2016" olarak yazılması gerekirken “25.08.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.