23. Hukuk Dairesi 2014/7977 E. , 2015/2623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, kooperatif aidatı ile işlemiş faizlerinin tahsiline yönelik yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, kooperatif üyesi olan davalının itirazının iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin takibe konu alacak miktarından 1.500,00 TL"sini kabul ettiğini, fazlaya ilişkin taleplerin ise yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatif genel kurul kararları uyarınca davalının 2006-2011 yılları arasındaki döneme ilişkin toplam 1.675,00 TL aidat borcundan sorumlu olduğu, takip talebindeki fazlaya ilişkin istemin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve asıl alacak olan 1.675,00 TL"nin %20"si oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekili temyiz etmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde,
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde, 6.296,53 TL yönünden itirazın iptali istenilmiş, mahkemece, 1.675,00 TL"si yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı davacıdan fazla alınan ile davalıdan peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.