Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3281
Karar No: 2019/7567
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3281 Esas 2019/7567 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3281 E.  ,  2019/7567 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2016/297-2017/281

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece, aynı alacağa ilişkin kesinleşen Bakırköy 13. İş Mahkemesinin 2011/427 Esas, 2012/204 Karar sayılı kararı esas alınarak bakiye alacağa dair hüküm kurulmuşsa da anılan kararın Dairemizin 03.07.2012 tarihli ilamıyla “... Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, sigortalıya gelir ve aylık bağlanmış ve 506 sayılı Yasanın 92. maddesi gereğince gelirler yarı oranında ödenmekte olup; Mahkemenin, rücuya konu gelirin ilk peşin değerinin belirlenmesinde, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi esas alınarak belirlenecek gelirin ilk peşin değeri yerine, fazla gelirin esas alınması isabetsiz ise de; iş bu davada hüküm altına alınan miktarın, yukarıda belirtilen şekilde hesaplanacak gelirin ilk peşin değerinin davalının kusuruna isabet eden kısmı içinde kalmasına ve anılan yanlışlık bu aşamada sonuca etkili olmayıp, açılacak ek davada gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre ...” şeklindeki açıklama ile onandığı anlaşılmış,
    Eldeki bakiye alacağa ilişkin rücu davasında ise bu husus gözetilmediğinden, Dairemizce 10.05.2016 tarihli Bozma Kararı verilmiştir.
    Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma kararı gereği tam olarak yerine getirilmemiştir;
    Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere temyize konu davada, 506 sayılı Yasanın 92.maddesi dikkate alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 92. maddesi, “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
    Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
    Mahkemece; dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca yarıya indirilmesi nedeniyle gelirin başlangıç tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. madde uygulaması gözetilerek belirlenmiş (yukarıda anlatılan şekilde hesaplanmış) miktarını gösterir ilk peşin sermaye değeri ve fark fiili ödeme miktarı Kurumdan bir kez daha sorulmalı, davalının tazminle sorumlu olduğu miktar hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi