11. Hukuk Dairesi 2016/885 E. , 2017/339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/05/2015 tarih ve 2014/745-2015/375 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu ve 19/08/2013 tarihinde hesap hareketlerinden kendisine ait olmayan bir gsm numarasının faturasının ödenmiş olduğunu tespit ettiğini, telefon numarasının ... adına kayıtlı olduğunu ve... tarafından kullanıldığını, bu telefon hattına ilişkin otomatik ödeme talimatının derhal durdurulmasını talep etmesi üzerine talebinin kabul edildiğini ancak yapılan haksız ödemelerin iade edilmediğini, 11/02/2011 ile 19/08/2013 tarihleri arasında tüm faturaların müvekkilinin hesabından çekildiğini ileri sürerek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiz oranları uygulanarak 9.133,04 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı...Bankası A.Ş. vekili; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, müvekkili banka nezdinde bir zenginleşmenin meydana gelmediğini, davacı tarafından verilen 2003 tarihli otomatik ödeme talimatı bulunduğunu, davacı bu hattı daha önceden kullanmış ve devretmiş ise talimatı iptal ettirmesi gerektiğini, kusurun davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar; hattın ..."a ait olduğunu ve ... tarafından kullanıldığını, yapılan ödemeler nedeniyle kendilerinin kusuru bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi on yıl olduğundan ve ceza davası da açılması mümkün olduğundan zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı, işlemlerin yapıldığı banka şubesinin davalı ... Bankasına ait olduğundan husumet itirazının reddi ile davalı ... Bankası A.Ş. ve davalı ..."dan dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen 9.133,04 TL"nin alınarak davacıya verilmesine, davalı ..."e yönelik talepler atiye bırakıldığından bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece 27.01.2015 tarihli duruşmada taraflara delillerini ibraz etmeleri yada başka yerden getirtilecek belgeler hakkında açıklama yapmaları için iki haftalık kesin süre verilmiş, bunun üzerine her iki taraf da delillerini bildirmek amacıyla dilekçelerini mahkemeye sunmuştur. Davalı vekili, dilekçesinde davacı ile davalı arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi, davacı tarafından bankaya verilen talimatlar ve hesap hareketlerinin davalı bankanın genel müdürlüğünden celp edilmesi için müzekkere yazılmasını, gerektiği takdirde bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisinin tanınmasını, gsm numarasının 2000-2014 yıllarında kim adına kayıtlı olduğunun tespiti için gsm firmasına müzekkere yazılmasını talep etmiştir. Ancak mahkemece, gerekli müzekkereler yazılmaksızın, deliller toplanmaksızın dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bu haliyle davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği deliller toplanmaksızın, davalı bankanın genel müdürlüğüne müzekkere yazılarak gerekli belge ve kayıtlar dosyaya kazandırılmaksızın, bilirkişiye kayıtları yerinde inceleme yetkisi tanınmaksızın ve eksik incelemeye dayalı düzenlenen rapora davalı vekilinin yaptığı itirazlar dahi karşılanmaksızın, mahkemece işbu raporun hükme esas alınması ve davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.