Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Suç tarihi itibariyle, TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçuyla birlikte işlenen hakaret suçu uzlaştırma kapsamında olmayıp, yapılan uzlaştırma işlemleri bu nedenle de geçersiz ise de, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, anılan tehdit suçu uzlaştırma kapsamına alındığından, somut olayda CMK’nın 253/3. maddesinin ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalktığı ve dolayısıyla 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca tehdit ve hakaret suçlarına ilişkin olarak usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.