Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1113
Karar No: 2020/590
Karar Tarihi: 06.02.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/1113 Esas 2020/590 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/1113 E.  ,  2020/590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Sivas 2. İş Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    KARAR

    A) Davacı İstemi:
    Davacı; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ve Kurumca kesilen yetim aylığının kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, tekrar bağlanarak ödenmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabı:
    Davalı SGK vekili özetle; davacı ... Kahve"nin babası ..."in 05.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, 21.05.2015 tarihinde eşinden boşandığını, daha sonra davacının talebi üzerine kendisine vefat eden babasından dolayı aylık bağlandığını ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kontrol Memurluğunca düzenlenen 22.02.2016 tarih ve 2016/EK/029 sayılı rapor ile davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşamaya devam ettiğinin tespit edildiğini beyanla yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk Derece Mahkemesince; “ Somut davamızda, davacının soruşturma tarihinde ikamet ettiği Demircileraardı Mah. Celal Bayar Cad. Çetinus Blok No:4 Sivas adresine evli olarak taşınıp, boşanma taraflar bu adres de ikamet ederken gerçekleştiği, kapı zilinde davacının eski eşinin adının yazıyor olması, boşanmadan sonra eylemli olarak birlikte yaşandığını tek başına ortaya koyamayacağı, yapılan kolluk araştırma neticesinde düzenlenen 09.10.2017 tarihli tutanak içeriğinden de, davacının eski eşi ..."nin Laleardı Mah. ... Asya 1 Mert Sitesi B Blok No:23/3 ... adresinde ikamet ettiğinin bildirildiği, dosya kapsamına göre bu adresin ... tarafından boşanma sonrasında 16.10.2015 tarihinde tescil edilen adres olduğu ve ..."nin baba evi olduğu anlaşılmış, ... tarafından adres değişikliği 16.10.2015 tarihinde beyan edildiği, bu tarihin Kurum soruşturmasından önce olduğu, davacının güncel adresinin ise Ferhatbostan Mah. ... olup, kolluk araştırması ile tarafların farklı adreslerde ikamet ettiği tespit edildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/12691 Soruşturma 2015/8137 Karar sayılı dosyasında şikayetçi ... 15.10.2015 tarihli şikayetinde şüpheli ... ile aynı ikameti kullanmadıkları için uzaklaştırma talebi bulunmadığını, ... tarafından adres değişikliği bildiriminin 2015 yılının 10. ayında yapıldığından, 298 sayılı Kanun uyarınca sandık seçmen listeleri seçimden 120 gün önce kesinleştiğinden 01.11.2015 tarihli seçimlerde davacı ve eski eşi aynı sandıkta oy kullandıkları,” gerekçesiyle
    ./..

    “Davacının davasının KABULÜNE; Davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığından bahisle babası ... sigortalılığından bağlanan yetim aylığını kesen kurum işleminin İPTALİNE,
    Davacının ödenen aylıklar nedeniyle kuruma borçlu olmadığının, davacıya yeniden aylık bağlanması ve iptal tarihinden itibaren ödenmeyen her bir aylığın hak ediliş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, tutanak tanıklarının önceki beyanlarının gerçeğe daha uygun olduğunu, ilgili sosyal güvenlik raporu ile birlikte yaşamanın tespit edildiğini ileri sürmüştür.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince “Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunun belirtilen ilgili raporunda, imzadan imtina eden esnafın, kimlik bilgilerini vermeyen yaşlı bayanın birlikte yaşamaya dair beyanda bulundukları, yönetici ..."un 2015 yılında davacı ve eski eşinin taşındıkları, kendilerini evli bildikleri, boşandıkları hususunda bilgilerinin bulunmadığına dayalı beyanı ile davacının evinin kapı zilinde eski eşinin adının yazılı bulunmasına dayalı olarak fiili yaşama sonucuna vardığı, oysa imzası bulunan tutanak tanığının boşanma hususunda bilgisi olmadığına dair beyanı ile tanık olarak mahkemede dinlenilmesinde taşınma sonrasında eski eşin gelip gittiğini görmediğini ifade etmesi, boşanma ilamında yazılı nafaka miktarının düzenli şekilde ödendiğini gösterir dekontlar, delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında, eski eşin davacıyı darp ve tehdit suçlamasıyla dosya açılmış olması, tarafların adreslerinin boşanma sonrası , denetmen raporundan önce değişmiş bulunması, aynı yerde oy kullanmış görünseler de sebebinin seçmen listelerinin kesinleşme tarihi olduğunun anlaşılması, aşamada yapılan emniyet araştırmasında birlikte yaşamaya dair bir tespit yapılamamış olması, sadece kapı zilinde eski eşin yazılı bulunmasının aksine bir yorum için yeterli sayılamayacağı, bu durumun çeşitli saiklerle gerçekleşmiş olabileceği dikkate alındığında, davacı ile eski eşinin uyuşmazlık konusu dönemde boşandıkları halde birlikte yaşadıklarına ilişkin Kurum tespitinin aksinin ispat edildiği, hüküm fıkrasında davacının babasının soy isminin "..." olmasına karşın, ön ismi aynı olan eski eşinin soy isminin yazılmış olmasının açık maddi hataya dayalı olduğu, infazda dikkate alınmasının mümkün bulunduğu, böylece mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, ” gerekçesiyle
    “Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E) Temyiz:
    Davalı SGK vekili; “ 22.02.2016 tarih ve 2016/EK/029 sayılı rapor ile davacı ..."in boşanmış olduğu eşi ile fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği tespit edilmiştir. Raporun aksi ispat edilememiştir. Yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.

    ./..

    Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde: “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu nedenle Anayasanın 20"nci maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacının ve boşandığı eşinin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğini saptanmalı, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacının ve boşandığı eşinin kayıtlı olduğu adreslerde kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 21/05/2015 tarihinde eşi ...’den boşandığı, 05/11/2014 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı aldığı, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen rapora göre davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, bu rapora dayanılarak Kurumca 01/06/2015-09/03/2016 tarihleri arasında ödenen aylıklar ve işleyen faizinin borç çıkarıldığı, anlaşılmıştır.
    Somut olayda ; 22/02/2016 tarihli Denetmen Raporuna göre ; Demircileraardı Mah. Celal Bayar Cad. Çetinus Blok No:4 Sivas adresinde yapılan çevre araştırmasında, imzadan imtina eden esnafların ...’nin eşiyle birlikte ... Apartmanında yaşadığı ve evin karşısındaki spor salonunu işlettiğini beyan ettikleri, Selahattin Çetinus"un eşi olduğunu söyleyen kimlik bilgilerini vermeyen yaşlı bayanın; davacı ve eşinin taşındıklarından beri birlikte yaşadıklarını, eşinin apartmanın karşısında spor salonu işlettiğini, boşandıklarını bilmediklerini beyan ettiği, (Mahkemede tarafları tanımadığını söylediği) yönetici Zeki Çetinus’un imzalı beyanında 2015 yılında davacı ve eski eşinin

    ./..

    taşındıklarını, evli olarak bildiklerini, boşandıkları hususunda bilgilerinin bulunmadığını ...’nin apartmanın karşısında iki tane spor salonu olduğunu beyan ettiği ( Mahkemede çelişkili şekilde hem denetmene verdiği ifadenin doğru olduğunu hem de davacının binada yaşadığını, eşinin oturmadığını söylediği) boşanılan eş ...’nin ikamet adresinde yapılan çevre soruşturmasında; adresin eşin babasına ait olduğu, sürekli burada yaşamadığı, arada görüldüğü, anne ve babanın burada yaşadığı, husularının imza vermeyen komşu beyanlarından tutanak altına alındığı, denetmen raporuna göre tarafların birlikte yaşadığına ilişkin kuvvetli bir kanaat oluştuğu ancak Mahkemece, bazı araştırmaların yapılmadığı, toplanan delillerin kabule yeterli olmadığı görülmüştür.
    Mahkemece yapılacak iş; yukarıda izah edilen açıklamalar doğrultusunda; davacı ve eşinin kayıtlı olduğu adreslerde, kimlerle birlikte yaşadıkları hususunda kolluk kuvvetleri aracılığıyla araştırma yaptırtarak adres beyanlarının doğruluğunu sorgulamak, komşu ve muhtarların tanık olarak beyanına başvurmak, Kurumdan davacı ve eşinin Medula sistemindeki hastane ve eczane kayıtlarını, getirtmek, boşanma tarihinden itibaren nerelerde ve hangi adrese kayıtlı olarak tedavi olduklarını sorgulamak, davacının ve eşinin seçmen geri izleme raporlarını getirterek, adres beyanlarını sorgulamak, tüm delilleri topladıktan sonra sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.*

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi