Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/9339
Karar No: 2021/700
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/9339 Esas 2021/700 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/9339 E.  ,  2021/700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil, Yıkım

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar vekili, davacıların, davaya konu 553 ada 4 ve 553 ada 13 parselin tapu malikinin mirasçıları olduğunu, davalının davaya konu taşınmazlardaki bina ve dükkanların semerelerinden faydalandığını, bu nedenle davaya konu taşınmazlara davalının elatmasının önlenmesine, müdahale teşkil eden kısımların kal’ine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı taraf, cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/50 Esas, 2015/1854 Karar sayılı ilamı ile;öncelikle davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığına işaret edilerek bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda,davacıların tapu maliki ... mirasçısı olduklarına dair veraset ilamını dosyaya sunamadıkları,davalı taraf mirasçılık ilişkisini kabul ettiğinden bu hususun uyuşmazlık konusu olarak görülmediği, fakat intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil ve/veya elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanılabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil ve/veya elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince, davaya konu 553 ada 4 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz ile 553 ada 13 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazların, dava dışı ... isimli kişi adına kayıtlı olduğu,davacılar vekili tarafından davacıların tapu malikinin mirasçıları olduğunun savunulduğu, fakat mirasçılıklarını gösteren veraset ilamının dosyaya sunulamadığı, davalı tarafça sunulan veraset ilamına göre, tapu malikinin 29.06.1987 tarihinde vefat ettiği, geriye dava dışı eşi ..., ve çocukları ...,davalı ... ve dava dışı ... isimli kişileri mirasçı olarak bıraktığı, davalı vekilinin 03.06.2014 havale tarihli dilekçesinde, davacıların tapu malikinin mirasçıları olduğunun kabul edildiği, 09.04.2014 tarihinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 10.05.2014 tarihli inşaat bilirkişi raporuna göre dava konusu parseller ile dava dışı 12 ve 5 parselleri kapsayacak şekilde bu dört parsel üzerine inşa edilmiş 3 katlı binanın yer aldığı, binanın zemin katının dükkan, üst katlarda ise her katta iki daire olmak üzere toplam 4 dairenin bulunduğu, binanın 5 ve 12 parsel üzerindeki kısmı için verilen ruhsat projesinin isim hanesinde davalı ...’in isminin yer aldığı, davaya konu parsellerin üzerindeki kısmı için verilen ruhsat projesinin isim hanesinde ise dava konusu parsellerin tapu maliki ...’in isminin yer aldığı, 1. kattaki dairelerin birinin davacı, diğerinin davalı tarafından, 2. kattaki dairenin ise yine davalı tarafından kullanıldığının belirtildiği, fakat davacının kullanımındaki dairenin binanın hangi parseller üzerindeki kısmında kaldığının gösterilmediği, bu nedenle davacının davaya konu parsellerde kullandığı ya da kullanabileceği bir yer olup olmadığının yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle Mahkemece; öncelikle, tapu maliki ...’in güncel veraset ilamı dosyaya getirtilerek, yukarıda değinilen ilkeleri kapsar biçimde araştırma ve inceleme yapılması, yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak,tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının, oluşmuş ise kimin nereyi kullandığının belirlenip krokiye yansıtılması, fiili kullanma biçimi oluşmamışsa davacının payına karşılık davaya konu taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK madde 297/ç) ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi