Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2272 Esas 2017/4156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2272
Karar No: 2017/4156
Karar Tarihi: 11.04.2017

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2272 Esas 2017/4156 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kaçak elektrik kullanma suçlamasıyla yargılanan sanığın beraat ettiği karara bozma gerekçesiyle itiraz eden kurumun taleplerinin karşılanmadığını belirtmiştir. Mahkeme, söz konusu suç tarihi, suç tutanaklarının geçerliliği gibi konuların araştırılmadan, bilirkişi raporu alınmadan karar verildiği için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi ile düzenlenen suçlarda kurum zararının ödenmesi halinde ceza verilmesine yer olmadığı kuralına göre işlem yapılmadığından karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi: yapılan değişiklikle amaçlananın suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği kuralını belirtir.
- CMK'nın 223/4-a maddesi: suçun işlendiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı durumlarda, ceza verilmemesine karar verilebileceğini belirtir.
2. Ceza Dairesi         2017/2272 E.  ,  2017/4156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız yararlanma
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Birleştirilen dosyalar ile birlikte toplam altı tane kaçak elektrik tespit tutanağının bulunması nedeniyle gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19/11/2008, 24/02/2009 fırına ilişkin, 24/02/2009 meskene ilişkin, 24/03/2009, 03/04/2009 ve 28/04/2009 yerine 21/08/2011 ve 19/11/2008 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
    Kuruma kayıtlı olmayan sayacın her türlü müdahaleye ve değiştirmeye müsait olduğu, denetim imkanının bulunmadığı ve sadece 19/11/2008 tarihli suç tutanağına ilişkin bilirkişi raporu aldırıldığı nazara alınarak, sanığın, söz konusu 19/11/2008, 24/02/2009 (fırına ilişkin), 24/03/2009 ve 28/04/2009 tarihli suç tutanaklarıyla ilgili olarak fırını ne kadar süredir işlettiğinin, yine 24/02/2009 (meskene ilişkin) ve 03/04/2009 tarihli suç tutanaklarıyla ilgili olarak meskende ne kadar süredir oturduğunun, bu tutanaklara ilişkin sayaçları ne zaman taktırdığının ve ne kadar süre bu şekilde elektrik kullandığının araştırılması ve tutanaklar tutulurken sayaçta okunan endeks ile zati sayaç kullanıldığı dönemde suç yeri adresindeki kurulu güce göre tüketmesi gereken elektrik miktarının uyumlu olup olmadığı hakkında 6 adet suç tutanağının her biriyle ilgili bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yine 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi gereğince, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirildiğinde; sanığın aşamalarda taksitleri ödediğini söylemesi üzerine kurumdan sorulduğunda her ne kadar katılan kurumun 24/01/2014 tarihli cevabında ödeme yapılmadığı bildirilmiş ise de; sanığın 27/02/2014 tarihli son celsede ifadesi alınırken 30/01/2014 ve 11/02/2014 tarihli ödemelere ilişkin ve yine 11/02/2014 tarihli bakiye borcun olmadığına ilişkin makbuz fotokopileri sunması karşısında söz konusu makbuzlarla birlikte suç tutanakları eklenerek sanığın ödeme yapıp yapmadığı, sunduğu makbuzların neye ilişkin olduğu hususları yeniden sorularak zararın karşılandığının anlaşılması halinde sanık hakkında 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. ve CMK"nın 223/4-a maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, zararın karşılanmadığının anlaşılması halinde ise, katılan kurumun altı adet tutanağa ilişkin cezasız ve vergisiz gerçek zararı da bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa kurumun gerçek zararına ilişkin miktar da belirtilerek ödemesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına kararı verileceğine ilşikin usulüne uygun şekilde ihtarda bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.