1. Hukuk Dairesi 2016/12102 E. , 2017/950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.02.2017 Salı günü saat 10.25 "de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu 3013 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından haksız olarak cami yaptırılmak suretiyle işgal edildiğini ve caminin alt katının düğün salonu olarak işletilip haksız gelir elde edildiğini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak belediyenin payı üzerine caminin yapıldığını, ecrimisil koşullarının gerekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı dernek davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalıların taraf sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, kayden paydaşı olduğu çekişme konusu 3013 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalıların haksız bir şekilde müdahalede bulundukları iddiası ile ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece davalıların taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği sabittir.
Bilindiği üzere, 633 sayılı ... Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 35. maddesinin değiştirilmesine dair 4379 sayılı Yasa ile değişik söz konusu maddede cami ve mescitlerin Diyanet işleri Başkanlığının izni ile açılıp Başkanlıkça yönetileceği, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapıldığı halde izinli veya izinsiz olarak ibadete açılmış bulunan cami ve mescitlerin yönetiminin üç ay içerisinde Diyanet işleri Başkanlığına devredileceği hükmü getirilmiştir.
Öte yandan; 2908 sayılı Dernekler Kanununun 64. maddesine göre, dernekler, ikametgahları ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlardan başka taşınmaz mala sahip olamazlar. Bu edinme yasağının, sadece satın alma, yahut bağış kabul etme anlamında değil, derneğin elinde olanın da tasfiyesini kapsamına aldığı açıktır. 2908 sayılı Yasanın 64/2. maddesi bu tasfiyenin ne suretle yapılacağını da hükme bağlamıştır.
Bütün bu düzenlemeler karşısında, kamunun yararlanmasına mahsus, kamu mallarından olan cami ve müştemilatlarının, kamu tüzel kişileri dışında, özel ve tüzel kişilerin (vakıf, demek vs.) mülkiyetine konu olamayacağı gibi, bu yerlerin yönetim ve tasarrufunun da özel ve tüzel kişilere bırakılmayacağı kesin sonucuna varılmaktadır.
Ayrıca, din hizmetlerinin bir bütün olarak topluma sunulması amacıyla, cami ile birlikte oluşturulan imam evi, kuran kursu ve bu yerleri yaşatma amacının ekonomik desteğini sağlayan, aynı külliye içerisindeki iş yerlerinin yek diğerinden ayrılma olanağı bulunmadığı, buraların da özel ve tüzel kişilerin edinme ve yönetme yasağı kapsamında olacağı kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; ecrimisile konu taşınmaz yönünden, davalıların taraf sıfatının bulunmadığına karar verilmiş ise de, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığı söylenemez.
Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazda düğün salonu olarak kullanıldığı iddia olunan yer ile aşevinin davalı dernek tarafından diğer davalı ... Başkanlığına devredilip devredilmediğinin saptanması, anılan düğün salonu ve aşevinin kimin tarafından ne şekilde kullanıldığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.