17. Ceza Dairesi 2016/2638 E. , 2018/7572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık (Değişen suç vasfı sebebiyle dolandırıcılık)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 04/02/2014 gün, 2013/15-262 Esas ve 2014/37 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık ..."ın temyiz dışı sanık ..."un ile müştekinin çalıştığı dedesine ait pastahanenin kime ait olduğunu tespit ettikleri, aralarında kurguladıkları olay doğrultusunda, gündüz vakti, müştekinin dedesi ile birlikte çalıştığı pastaneye gelen sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."un müştekiye yönelik, kendilerini dedesinin gönderdiğini, plazma televizyonu tamir edeceklerini, tamirci olduklarını, dedesinin kendilerine çok faydası dokunduğunu söyleyerek, müşteki ile birlikte televizyonu alıp tamirciye götürdükleri ve sanıkların bir dükkana girdikleri, televizyonu buraya bıraktıları, müştekinin sonrasında tekrar pastaneye dönüp olayı dedesine sorduğunda sanıklardan şüphelendiği ve sanıkların televizyonu bıraktıkları yere tekrar gittiğinde, o yerin televizyoncu olmadığını anlaması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın hileli söz ve ustaca davranışlarla müştekinin denetim olanağını önemli ölçüde azalttığı müştekiden haksız menfaat sağladığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin bu niteliği itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesi kapsamında dolandırıcılılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerle tebliğanemeye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.