21. Hukuk Dairesi 2015/8321 E. , 2016/3700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, emekli maaşına esas derece ve ek göstergenin ......derece ve 3000 ek gösterge olarak düzeltilerek emeklilik tarihinden itibaren maaş farklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, emekli maaşına esas derece ve ek göstergesinin ......derece ve 3000 ek gösterge olarak düzeltilmesini ve emeklilik tarihinden itibaren maaş farklarının ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 5434 sayılı Yasa kapsamında emekli olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 114/...b maddesine göre “ yargı yolunun caiz olması ” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası 01.....2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Yasa"nın 101. maddesine göre; bu Kanun"da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
5510 sayılı Yasa"nın “ 5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri ” başlıklı Geçici 4. maddesinin 4. fıkrasına göre; “ Bu Kanun"da aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanun"un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanun"la yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. ”
5510 sayılı Yasa"nın 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür.” bölümünün iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusunda Anayasa Mahkemesi, ........2011 tarih ve E: 2010/65, K: 2011/169 sayılı kararıyla iptal isteminin reddine karar vermiş ve kararın gerekçe bölümünde 5754 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce iştirakçi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Yasa"ya göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden ...’nun tesis edeceği işlem ve yapacağı muameleler idari işlem niteliğini korumaya devam edeceğinden bunlara ilişkin ihtilaflarda idari yargının görevli olmaya devam edeceği ifade edilmiştir. Anayasa"nın 153/son maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. Anayasa Mahkemesi kararları ile doktrindeki ağırlıklı görüş; Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesinin de bağlayıcı olduğu yönündedir.
Öte yandan Uyuşmazlık Mahkemesi"nin, 09.04.2012 tarihli 2012/... -2012-... K sayılı yine 04.09.2012 tarihli 2012/64-83 Esas ve Karar sayılı kararında 5510 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce iştirakçi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Yasa"ya göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca tesis edilen işlem ve yapacağı muamelelerin “idari işlem” ve “idari eylem” niteliğini korumaya devam edeceği, dolayısıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun ......a maddesinde belirtilen idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında bulunan, emekli kamu personeli olan davacı tarafından açılan davanın, görüm ve çözümünün idari yargı yerinde görüleceği, 5510 sayılı bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmaya başlayanların ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacağı ve haklarında 5434 sayılı Kanunun değil 5510 sayılı Kanunun öngördüğü kural ve esasların uygulanacağı dolayısıyla ihtilafların da adli yargı yerinde çözümleneceği sonucuna varılmıştır.
Somut olayda; 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası"na tabi iştirakçi olduğu anlaşılan davacının, emekli maaşına esas derece ve ek göstergesinin ......derece ve 3000 ek gösterge olarak düzeltilmesi ve emeklilik tarihinden itibaren maaş farklarının ödenmesine dair uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek 6100 sayılı HMK"nın 114/...b maddesine göre dava şartı olan “ yargı yolunun caiz olmaması ” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.