20. Ceza Dairesi 2016/2913 E. , 2016/6032 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan hükümlü ...’ın, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 191/2-4-6. maddeleri gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına" ilişkin ... 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2009 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı kararının ardından, hükümlü hakkında "uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının TCK"nın 51. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle şartsız olarak ertelenmesine, sanığın uyuşturucu bağımlılığından kurtulması için anılan Kanun’un 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına" ilişkin ... 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli ve 2008/468 esas, 2009/1741 sayılı ek kararının, kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/11/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
a)... 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 09/12/2009 tarihinde 2008/468 esas ve 2009/1741 karar sayı ile sanık ..."ın, 28/07/2007 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince tedaviye ve denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına hükmolunduğu ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
b)Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğü"nce hükümlüye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen 10 günlük süre içinde şubeye başvurmadığının bildirilmesi ve Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, Mahkeme tarafından 28/03/2013 tarihinde 2008/468 esas ve 2009/1741 karar sayı ile sanığın TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. maddesi gereğince cezasının 1 yıl süreyle şartsız olarak ertelenmesine ve 57. maddesinin 7. fıkrası gereğince "sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için uyuşturucu bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına, tedavisinin uyuşturucu bağımlılığından kurtulmasına kadar devamına" karar verildiği, kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
c)Adalet Bakanlığı"nın 03/04/2015 tarihli kanun yararına bozma talebi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 20/04/2015 tarihli ihbar yazısı ile "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 57/7. maddesinde yer alan "Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir." şeklindeki düzenleme ve sanığın uyuşturucu bağımlısı olduğuna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir doktor raporu bulunmaması karşısında, sanığın uyuşturucu bağımlılığından kurtulması için 5237 sayılı Kanun"un 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, ... 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2013 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
d)Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nce 25/04/2016 tarihinde, "1- Kanun yararına bozulması istenen 28/03/2013 tarihli kararın verildiği tarihte yürürlükte olan 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrasında, "Kişinin mahkûm olduğu ceza, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, infaz edilmiş sayılır; aksi takdirde, derhal infaz edilir" hükmü öngörülmüştür.
2-TCK"nın 57. maddesinin 7. fıkrasında ise, "Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayla ilgili olarak, sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilen hükümlünün 1 yıl hapis cezasının TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince "infazına" karar verilmesi gerekirken, TCK"nın 51. maddesi uyarınca "1 yıl hapis cezasının ertelenmesine" ve aynı Kanun"un 57. maddesinin 7. fıkrası gereğince "sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için uyuşturucu bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına, tedavisinin uyuşturucu bağımlılığından kurtulmasına kadar devamına" karar verilmiştir.
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilen hükümlünün, "1 yıl hapis cezasının TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince infazına karar verilmesi gerekirken, TCK"nın 51. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasının ertelenmesine" karar verilmesinden dolayı da Adalet Bakanlığı"nca kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdiri için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE," karar verildiği,
e) Adalet Bakanlığı"nın 01/11/2016 ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17/11/2016 tarihli yazıları ile belirtilen aykırılık nedeniyle de aynı hükmün kanun yararına bozulmasının istendiği; ancak dosyanın Yargıtay 10. Ceza Dairesi yerine Dairemize gönderildiği,
Anlaşılmıştır.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 6110 sayılı Kanun"la değişik 14. maddesi hükmü ile 26.02.2016 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun işbölümüne ilişkin 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararı gereğince, dosyayı inceleme görevi Yargıtay 10. Ceza Dairesi"ne ait olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; dosyanın görevli 10. Ceza Dairesi"ne sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.