15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9251 Karar No: 2019/4538 Karar Tarihi: 30.04.2019
Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/9251 Esas 2019/4538 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/9251 E. , 2019/4538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar hakkında verilen beraata ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanıkların, müşteki...’a ait nüfus cüzdanını fotokopisini kullanarak, katılan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’den 0 212 659 2639 ve 659 2645 numaralı telefon hatlarına ilişkin abonelik sözleşmelerini müşteki... adına 20/08/2008 tarihinde imzalayarak, suça konu hatları ... adresinde birlikte işletikleri iş yerine bağlatarak kullandıkları, kullanım bedelini ödememeleri nedeniyle katılan şirket tarafından müşteki aleyhine icra takibinin başlatıldığı, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/03/2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanık ..."in savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanık ...’in görevli mahkemede sorgusu yapılmadan, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanıklar İsmail ve Ali hakkında beraat hükümleri verilmesi, Kabule göre de, Sanıkların tüm aşamalarda “suçlamaları kabul etmediklerine” yönelik savunmaları karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle bu telefon hatlarına ait kullanım dönemine ilişkin HTS kayıtlarının getirtilerek, sıklık ile görüşmeler yaptığı kişilerin beyanları alınarak, hattın gerçekte sanıklar veya başka biri tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmeye çalışılması, dolayısıyla sanıkların savunmalarının doğru olup olmadığı hususunda araştırma yapılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.