Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16273 Esas 2017/5376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16273
Karar No: 2017/5376
Karar Tarihi: 21.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16273 Esas 2017/5376 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/16273 E.  ,  2017/5376 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meranın eski hale getirmesi bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Hazine, davalı ..."in ...İli ... Köyü Bozkır Mevkiinde 1527-1528 parsel numaralı taşınmazların bitişiğinde bulunan kadimden beri hayvan otlakiyesi olarak kullanılan ve aynı zamanda 4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesi gereğince mera sayılan, umuma ait tapulama harici meraya tecavüz ederek, 134450 m2"lik kısmı sürmek ve ekmek suretiyle mera vasfında değişiklik meydana getirdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak dava konusu meranın eski haline getirilmesi amacıyla 31.918,00 TL"nin Valilik Men Kararı tarihi olan 19.02.2003 tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuş; mahkemece eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce hükmün eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine mahkemece davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün 5. maddesinde "Mahkememizin 18/07/2012 tarih ve 2006/267-2012/282 E-K sayılı ilamı ile davalı yararına vekalet ücretine hükmolunduğundan ve mükerrer vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.