21. Hukuk Dairesi 2015/11548 E. , 2016/3688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerleri nezdinde .../09/2008-2011/09. dönemi içerisinde geçen ve Kurum"a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının .../09/2008 - .../09/2011 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı sayılacak şekilde çalıştığının tespitine” dair hüküm kurulmuştur.
Uyuşmazlık, fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, Mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın .../.... ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ....9.1999 gün 1999/...-510-527, ....6.1999 gün 1999/...-549-555- .......2004 gün 2004/...- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde 01/.../1985 tarihinden itibaren toplam 1877 gün hizmetinin Kurum" a bildirilmiş olduğu, davalı ... ünvanlı işyerinde .../09/2011-.../09/2012 tarihleri arası 313 gün,.../.../2012-.../02/2013 tarihleri arası 137 gün, .../05/2013-.../06/2013 tarihleri arasında ... gün lük hizmetlerinin Kurum"a bildirildiği, Kurum tarafından düzenlenen .../06/2015 tarihli işyeri tespit tutanağında davacı ve... adlı çalışanlarının sigortasız çalıştığının tespit edildiği, haftalık 45 saat işyerinde çalışıldığı, işyeri kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/02/2013 tarihi olduğu hususlarının belirtildiği, tutanakta davacının imzası ile beyanına başvurulan diğer çalışanın imzasının yer aldığı, davalı işyerinin 02/05/1977-.../.../1991 tarihleri arasında “hediyelik eşya satışı” faaliyetinden dolayı Yasa kapsamına alınmış olduğu, davalı işyerine ait vergi levhası ile 2010/...ve 2011/09 ay dönem bordrolarının getirtildiği, 2010/...dönem bordrosunda ... adlı çalışana ait, 2011/09.ay dönem bordrosunda davacıya ait sigortalı çalışan kaydının yer aldığı, yapılan zabıta araştırması ile komşu işyeri çalışanının tutanağa bağlanmak suretiyle Mahkeme"ye bildirildiği, duruşmalarda davacı, davalı tanıkları ile kamu tanığının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarının yetersiz ve çelişkili olduğu anlaşılmakla Mahkemece davacının davalı işyeri nezdinde çalıştığı iddiasının hiçbir tereddüte yer vermeksizin belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; tanık beyanları arasındaki çelişkileri gidermeye yönelik olarak ihtilaf konusu dönemde çalışması bulunan diğer bordrolu çalışanın yöntemince beyanına başvurmak, tanığın beyanı ile yetinilmez ise ya da adresine ulaşılmaması halinde ..., ..., ... ve ... ...gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, toplanan tüm delilleri bir arada değerlendirmek suretiyle sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davalı işyeri vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine
07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.