Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2-1772
Karar No: 2013/1557
Karar Tarihi: 13.11.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2-1772 Esas 2013/1557 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2-1772 E.  ,  2013/1557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 03/07/2012
    NUMARASI : 2012/380-2012/483

    Taraflar arasındaki “çocuğun mutad meskene iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Sakarya 2. Aile Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 03/03/2011 gün ve 2010/772 E., 2011/150 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 03/05/2012 gün ve 2012/7336-11796 sayılı ilamı ile;
    (...Çocuk Hakları Sözleşmesine göre, çocuk kendisini ilgilendiren bütün meseleler hakkında görüşünü açıklayabilme ve bu görüşünün dikkate alınmasını talep etme hakkına sahiptir. Sözleşmenin 12. maddesinin (1) fıkrasına göre, taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun, kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkına özen göstermek mükellefiyeti altındadır.  "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi"nde de, çocukların kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etme hakkını güvence altına almıştır. Bu Sözleşmenin 3. ve 6. maddelerinde yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir çocuğa, adli merci önünde kendisini ilgilendiren davalarda, görüşünü ifade etme hakkı tanınmış, dahası adli merciin, çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmedikçe, ifade ettiği görüşe gereken önemi vereceğini hükme bağlamıştır. 1980 tarihli  La Haye Sözleşmesi de, 13. maddesinin (2) fıkrası; bu hükümlere uygun olarak; iade talebini karara bağlayacak olan adli veya idari makamın, çocuğun geri dönmek istemediğini ve görüşünün gözönünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğunu gözlerse, iade isteğini reddedebileceğini belirtmiştir. 1980 tarihli La Haye Sözleşmesine göre iadesi talep edilen çocuklardan O.27.04.1996, G. ise 20.12.1999 doğumlu olup, Türkiye "ye getirildikleri tarih itibarıyla 14 ve 11  yaşındadırlar. Her ikisi de yaşları itibarıyla görüşlerini ebeveynlerinden bağımsız olarak oluşturma yeteneğine sahiptirler. Çocukların her ikisi de, mahkemece dinlenmişler ve uzmana da görüşlerini ifade etmişlerdir. Beyanlarında "geri dönmek istemediklerini, Türkiye"de anneleriyle birlikte kalmak istediklerini" ifade etmişlerdir. Çocukların ifade ettikleri bu görüşlerinin onların üstün menfaatine aykırı düştüğü, çıkarlarına hizmet etmeyeceği yönünde dosyada ciddi delil ve olgular bulunmamaktadır. Öyleyse Sözleşmenin 13. maddesinin (2.) fıkrası uyarınca iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemenin bu hususu gözetmeden davanın kabulüne karar vermesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, ilk incelemede bu yön gözden kaçtığından hükmün onandığı görülmekle, davalının karar düzeltme isteği yerinde görülmüş, kabulü ile Dairemizin onama kararın kaldırılmasına yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca çocukların mutad meskene iadesi istemine ilişkindir.  
    Mahkemece, İade isteğinin reddini gerektirecek vahim bir tehlikenin varlığı veya geri dönmesinin çocuğu fiziksel ve psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilmeyecek bir duruma düşüreceğine dair ciddi bir riskin varlığı kanıtlanamadığından davanın kabulü ile çocukların iadesine karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece onanmış; karar düzeltme talebi ise kabul edilerek, yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle hüküm bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; anneleri tarafından Türkiye’ye getirilen ve anne yanında bulunan müşterek çocuklar 1996 doğumlu O. ile 1999 doğumlu G.’in, Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi kapsamında mutad meskenleri olan babalarının yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’ne iade edilmelerinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    1. Çocuklardan O.. yönünden yapılan incelemede;
    Hemen belirtmek gerekir ki, iadesi istenen çocuklardan O.., 27.04.1996 doğumludur ve inceleme tarihi itibariyle onaltı(16) yaşına gelmiş olup, Sözleşme’nin 4. maddesi uyarınca Sözleşme kapsamından çıkmıştır. O.. yönünden Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca iade kararı verilemez. Bu bakımdan O.. hakkındaki direnme kararı belirtilen bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği kabul edilmiştir.
    2. 1990 doğumlu G.yönünden yapılan görüşmeler sonunda ise; Türkiye’nin taraf olduğu, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi’nin amacı; taraf Devletlere gayri kanuni yollardan götürülen veya alıkonan çocukların derhal geri dönmelerini sağlamaktır(Sözleşme m. 1). Sözleşme uyarınca, asıl olan çocuğun mutad meskene iadesidir(m. 12/1). İadeden kaçınma nedenleri ise Sözleşme’nin 12/2 ve 13. maddelerinde gösterilmiştir.
    Buna göre, taraf bir devlet ancak aşağıdaki hallerde iadeden kaçınabilir:
    i.  Taraf devletin, adlî veya idarî makamına müracaat anında çocuğun yerinin değiştirilmesi ya da alıkonulmasından itibaren bir yıldan daha fazla bir süre geçmiş ise çocuğun yeni çevresine intibak ettiğinin belirlenmesi (Sözleşme m. 12/2),
     ii. Çocuğun şahsının bakımını üstlenmiş bulunan kişi, kurum veya örgütün, yer değiştirme veya alıkoyma döneminde koruma hakkını etkili şekilde yerine getirmediğini veya yer değiştirmeye veya alıkoymaya muvafakat etmiş olduğunu veya daha sonra kabul etmiş olduğunu tesbit etmesi(Sözleşme m. 13/1-a).
    iii. Talepte bulunulan Devlet, geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde, müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk olduğunu tesbit etmesi (Sözleşme m. 13/1-b).
    iv. Adlî veya idarî makam keza çocuğun, geri dönmek istemediğini ve görüşünün gözönünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğunu gözlemesi,
    v. Çocuğun, 12. madde hükümleri uyarınca geri dönmesi halinde, talepte bulunulan Devletin, insan hakları rejimi nedeniyle, temel insan hakları bakımından korumasız kalacak ise (Sözleşme m. 20) 
    çocuğun iade talebi ret edilebilir.
     İfade etmek gerekir ki, iade başvurusu çocuğun kaçırılmasından ya da alıkonulmasından itibaren bir yıl içinde yetkili makamlara ulaşmış ise, yukarıdaki (ii) nolu bentten (v) nolu bende kadar olan iadeden kaçınma nedenlerinden(Sözleşme m. 13 ve 20) birisi bulunmadığı takdirde, Taraf Devlet yetkili makamlarının, Sözleşme uyarınca kural olarak çocuğun iadesi yönünde karar vermesi gerekir (m.12/f.1). Öte yandan, iade başvurusu çocuğun kaçırılması ya da alıkonulmasından itibaren bir yıl geçtikten sonra yetkili makamlara ulaşmış ise mahkemenin, 13 ve 20"nci maddelerde yazılı iadeden kaçınma nedenleri yanında, çocuğun yeni çevresi ile uyum sağlamış olup olmadığı olgusunu da araştırması gerekir. Eş söyleyişle, bu durumda iade başvurusunu inceleyen mahkemenin takdir hakkı genişlemektedir (m.12/f.2).
     Yukarıdan bentler halinde sayılan iadeden kaçınma nedenlerinin her birisi bağımsız olarak iade talebinin reddi için yeterlidir. İade başvurusunu inceleyen Mahkemenin bu halleri re’sen incelemesi gerekir. Somut uyuşmazlığın çözümü bağlamında belirtmek gerekir ki, Yerel Mahkeme kabulüne dayanak yapılan, Sözleşme’nin 13/1-b maddesi iadeden kaçınma hallerinden sadece birisidir. Mahkemece, Sözleşme’nin 13/1-b maddesindeki koşulların oluşmadığından bahisle iade kararı verilmiş ise de, diğer iadeden kaçınma nedenleri yönünden de ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir. Oysa yukarıda (iv). bentte belirtilen nedenler küçük G.lehine gerçekleşmiştir. G.1999 doğumlu olup, dinlenildiği tarihte yaşı itibarıyla görüşlerini ebeveynlerinden bağımsız olarak oluşturma yeteneğine sahiptir. Çocuk gerek Mahkeme’de, gerekse de Mahkemece kendisine görev tevdi edilen uzmana verdiği beyanında, "Türkiye’de annesi yanında kalmak istediğini, babasının yanına dönmek istemediğini" söylemiştir. Çocuğun annesi ile kalmasının çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı olduğu da iddia ve ispat edilmediğine göre bu çocuk yönünden de iade isteğinin reddi gerekir(Sözleşme m. 13/2). O halde, yerel mahkemece çocuklardan G.yönünden aynı yönlere işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,  önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının çocuklardan O. yönünden (1) nolu bette gösterilen değişik gerekçe ile G.yönünden ise Özel Daire bozma kararında ve yukarıda (2) nolu bentte gösterilen gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  13.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi