Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4785
Karar No: 2021/398
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4785 Esas 2021/398 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4785 E.  ,  2021/398 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Asıl davada, davacı vekili; davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı ve maliki olduğu otobüste yolcu olarak bulunan davacının, sürücünün kusurlu hareketiyle düşüp ağır biçimde yaralandığını, yatalak hale gelen davacının bakıma muhtaç duruma düştüğünü, davacının malul kalma ihtimali bulunduğunu, halen tedavisi devam eden davacının tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın, aylık 500,00 TL bakıcı giderinin, 50.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazayı yapan otobüsün işleteni olduğu tespit olunan davalının da davacının maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın, aylık 500,00 TL bakıcı giderinin, 50.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden
    işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 18.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 97.631,53 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davalı ... Belediyesi hakkında açılan dava müracaata bırakıldığı ve süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına; asıl ve birleşen davada, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 97.631,53 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, bakıcı gideri talebinin reddine; 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... Genel Müdürlüğü ve ..."tan tahsiline, davalı ... hakkındaki manevi tazminat talebinin reddine dair verilen hükmün, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.12.2016 tarih, 2014/14898 Esas ve 2016/11632 Karar sayılı ilamı ile; "kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davacının bakım giderine ilişkin talebinin reddedildiği ifadesine yer verildiği halde; gerekçeli kararın gerekçe kısmında, hesaplanan maddi tazminata bakım giderinin eklenmesi suretiyle bu bedelden de davalıların sorumlu olduğu ifadesine yer verildiği; böylelikle, davalıların sorumlu oldukları maddi tazminat miktarı konusunda kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı; anılan bu çelişkinin giderilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı ... hakkında verilen açılmamış sayılma kararı ile davalı ... şirketine yönelik manevi tazminat isteminin reddine ilişkin hüküm kısmı kesinleştiğinden, bu yönlerden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına; 2.249,22 TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 90.965,64 TL. sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.972,92 TL. bakım ücreti, 1.443,75 TL. tedavi giderinin kaza tarihi olan 15.11.2007"den itibaren davalılar ... ve ... Genel Müdürlüğü"nden ve dava tarihi olan 28.12.2007"den itibaren davalı ..."nden işleyecek yasal faizi ile müteselsilen alınarak (davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyla) davacıya verilmesine; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL"nin (davalı ... 6.000,00 TL"sinden sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle
    birlikte davalı ... Genel Müdürlüğü ve ..."dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir isabetsizlik görülmemesine; birleşen davanın açılması sırasında yatırılması gerektiği halde eksik yatırılan peşin harcın tamamlanması için, davacı tarafa ihtaratlı kesin süre verilmesine rağmen harcın tamamlanmadığı da dikkate alındığında, birleşen dava davalısı ..."un harçlandırılmış miktardaki manevi tazminattan sorumluluğuna karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Bozmadan önce yürütülen yargılamada alınıp hükme esas kabul edilen 16.12.2013 tarihli kök ve 26.02.2014 tarihli ek aktüerya raporunda, 2013 yılı verilerine göre ve davacının % 57 maluliyet oranı ile 14 aylık geçici işgöremezlik süresi üzerinden, toplam 97.631,53 TL. maddi tazminat hesaplanmış; davacı taraf bu rapora itiraz etmemiş ve rapordaki bedel üzerinden davasını ıslah etmiş; mahkemece, ıslah doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemenin bu hükmünü davacı taraf temyiz etmemiş; sadece, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiş; Dairemizin önceki bozma ilamıyla, hükmün gerekçesi ile sonucu arasındaki çelişkinin giderilmesi için karar bozulmuştur.
    Bozma kapsamında yürütülen yargılamada; ... Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığı"ndan alınan raporla davacının maluliyet oranı % 62 olarak belirlenmiş ve maddi tazminat hesabı için yeniden alınan 20.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda, rapor tarihindeki verilere göre ve % 62 maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapılmış; mahkeme tarafından, bu raporda hesaplanan tazminat miktarını (175.311,42 TL.) talepte davacının haklı olduğu kabul edilip, taleple bağlılık ilkesi gereği 97.631,53 TL. maddi tazminat hüküm altına alınmıştır.
    Oysa; sadece davalı ... Genel Müdürlüğü ve davalı ... şirketinin temyizi üzerine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın ilk hükmü temyiz etmediği ve ilk hükme esas alınan 16.12.2013 ve 26.02.2014 tarihli hesap raporları ile % 57"lik maluliyet oranı üzerinden hesaba itirazının bulunmadığı; maluliyet oranı ve hesap raporlarındaki maddi tazminatın davacı bakımından kesinleştiği ve davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmalıdır. İlk hükmü temyiz etmeyen davacı lehine olacak biçimde, daha yüksek maluliyet oranı üzerinden ve güncel veriler dahilinde yeniden hesap yaptırılıp tazminatın belirlenmesi, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakları ihlal edecektir (HGK"nun 18.02.2020 tarih, 2016/21-817 Esas ve 2020/167 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir).
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 16.12.2013 ve 26.02.2014 tarihli hesap raporlarıyla % 57 maluliyet oranı yönünden davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını sağlayacak biçimde ve sadece önceki bozma ilamımızda belirtilen çelişki giderilerek maddi tazminatın hüküm altına alınması (davacının, son kararı temyiz etmeyen davalılara karşı oluşan usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar
    açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları; davacının iyileşme süresinin 14 ay olduğu ve % 57 malul kaldığı dikkate alındığında oluşan zararın ağırlığı, davacının kazada tali kusurlu olduğu hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Genel Müdürlüğü yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalı ... Genel Müdürlüğü"ne geri verilmesine, 01/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi