Esas No: 2021/23718
Karar No: 2022/6077
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/23718 Esas 2022/6077 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şanlıurfa 7. Ağır Ceza Mahkemesi, nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyet kararı verdiği sanığın istinaf başvurusunu reddetti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edildi. Yargılama ve delillerin incelenmesi sonucunda yerinde görülmeyen diğer itirazlar reddedilirken, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanun olduğu, bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olduğu belirtildi. Bu sebeple sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı kararlaştırılmıştır. Bu durumda kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi kararı düzeltildi ve onandı.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden, Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Kanunun 20/2. maddesi gere
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Şanlıurfa 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.02.2021 gün ve 2020/582 Esas, 2021/85 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
T.C. Anayasasının "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Aile ve çocukların korunması hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden anlaşılacağı üzere bu kanun anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanundur. Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği belirtilmiştir. Tüm bu kanuni düzenlemeler dikkate alındığında bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. CMK'nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu değildir. Ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine sanığın vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi sebebiyle sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılması da hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bu sebeple koşulları oluşmadığı halde katılan Bakanlık vekili
lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 28.04.2021 gün ve 2021/885 Esas, 2021/1247 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümde yer alan katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin bölümün karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.