Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İcra müdürlüğü tarafından, borçlunun emeklilik başvurusunda bulunduğu takdirde almaya hak kazandığı emeklilik ikramiyesinin tamamı üzerine borç miktarı kadar haciz konmasına, borçlunun henüz emeklilik başvurusunda bulunmaması ve henüz emekli ikramiyesine hak kazanamaması halinde de sıraya alınmak üzere haciz şerhinin borçlunun özlük dosyasına işlenmesine karar verilmiştir. Borçlunun henüz doğmamış ve haciz tarihinde borçlu adına tahakkuk edip etmeyeceği bu aşamada bilinmeyen emekli ikramiyesinin haczedilebilmesi için yasal koşulların oluşması ve ödenebilir hale gelmiş bulunması gereklidir. Ancak, borçlu emekli olduğu takdirde emekli ikramiyesi İİK.nun 85/1. maddesi çerçevesinde haczedebilir. O halde mahkemece haciz tarihi itibariyle borçlunun emekli olup olmadığı  Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.