6. Ceza Dairesi Esas No: 2014/7588 Karar No: 2016/7174 Karar Tarihi: 08.12.2016
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/7588 Esas 2016/7174 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığa yağma suçundan TCK'nın 142/2-b, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve hak yoksunluğu vermiştir. Ancak sanık, cezaevinde bulunduğu dönemde yakınının oğlundan para istemesi sonucu, bir devlet memuru arkadaşıyla birlikte 800 TL vererek yakınanın zararını giderdiğini beyan etmiştir. Bu beyan sonrasında, zararın giderilip giderilmediği konusunda detaylı araştırma yapılmamış ve yasaya aykırı bir uygulama yapılmıştır. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararıyla iptal edilmiştir ve bu nedenle yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu gerekçelerle, mahkeme kararı bozulmuştur. TCK'nın 142/2-b, 62/1 ve 53. maddeleri, yağma suçunu düzenlemekte ve suçluya hapis cezası ve hak yoksunluğu verilmesini öngörmektedir.
6. Ceza Dairesi 2014/7588 E. , 2016/7174 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : TCK"nın 142/2-b, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve hak yoksunluğu
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 04/05/2012 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilerek, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve nitelendirmede Yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-20/05/2013 tarihli oturumda sanık; ‘cezaevinde yattığı sırada yakınanın, oğlundan para istediğini, oğlunun gelerek para verip vermeyeceğini kendisine sorduğunu, kendisinin de tek başına vermemesi gerektiğini, emekli tanıdık bir devlet memuru olduğunu ve onunla birlikte vermesini söylediğini, oğlunun bu kişi ile birlikte yakınana 800.-TL para vererek, yakınanın zararını giderdiğini beyan ettiği, sanığın 26/06/2009 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildiği ve 15/10/2009 tarihinde de tahliye olduğunun anlaşılması karşısında; zararın giderilip giderilmediği, giderildi ise ne zaman giderildiği hususları yakınandan sorulduktan sonra sonucuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168.maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı biçimde uygulama yapılması, 2-Uygulamaya göre de, TCK"nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.