3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10970 Karar No: 2017/7564 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/10970 Esas 2017/7564 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların müştekiyi öldürme suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, dava temyiz edilmiş ve yapılan incelemede; taraflar arasında hangi tarafın ilk haksız hareketinde bulunduğu konusunda farklı anlatımlar olduğu ve bu nedenle sanıklara verilen cezalarda haksız tahrik nedeniyle indirim yapılmaması gerektiği belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, Anayasa Mahkemesinin bir kararına göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirlenmiştir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nin 29. ve 53. maddeleri, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2016/10970 E. , 2017/7564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık ... müdafiinin duruşmalı temyiz isteminin kabulü ile yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazların reddine, ancak; 1) Sanıklar ... ve ..."ın kardeş oldukları, müşteki ... ile aynı köyde ikamet edip aynı zamanda komşu ve akraba oldukları, olay tarihi ve saatinde müşteki..."in hayvanlarını dışarı çıkardığı, kurt tehlikesi nedeniyle köpeklerinin bağını çözerek serbest bıraktığı, serbest kalan köpeklerin ..."ın köpekleri ile boğuştuğu, boğuşan köpekleri müşteki..."in ayırmaya çalıştığı, tam bu esnada önce sanık ..."in hemen sonra sanık ..."ın olay yerine geldiği, sanıkların iddiasına göre müşteki..."in köpekleri ayırırken kendi köpeğine vurmayıp sadece sanıkların köpeklerine vurması şeklindeki yanlı yaptığı uygulama nedeniyle tartışma çıktığı, akabinde kavgaya dönüştüğü anlaşılan olayda taraflar arasında cereyan eden eylemlerin kronolojik olarak sıralanmasına ve ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğine ilişkin tarafların farklı anlatımlarda bulundukları, ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden olay sırasında sanık ..."in elindeki kalın odun parçasıyla müşteki..."in kafasına vurarak müştekinin hayati tehlike geçirmesine ve müştekinin kafasında hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (4) olacak şekilde depresyon fraktürüne (çökme kırığına) neden olduğu, aynı zamanda sanık ..."ın da kürekle müştekinin kafa bölgesine vurarak kafa derisinde saç içerisinde 15x1 cm."lik yaraya sebebiyet verdiği, sanıkların iştirak iradesiyle hareket ettikleri, sanık ..."in de iddiasına göre olay esnasında müşteki ... tarafından aldırılan raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı, olayın sabah erken saatlerde meydana gelmesi nedeniyle taraflar arasında yaşanan bu ilk olaya ilişkin görgüye dayalı tanık beyanının bulunmadığı, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği konusunda tarafların karşılıklı olarak birbirini suçlamaları nedeniyle oluşan ve aşılamayan şüphenin sanıklar lehine yorumlanıp, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238-367 sayılı Kararı da dikkate alınarak, sanıklara verilen cezalardan 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.