13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/23722 Karar No: 2016/24167 Karar Tarihi: 23.12.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/23722 Esas 2016/24167 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/23722 E. , 2016/24167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı;... A.Ş"ye kar paylı gelir amaçlı ödeme yaptığını, bu şirketin iflas etmesi üzerine alacağının davalı şirket tarafından ödeneceğinin söylendiğini ve temlik ve ibra sözleşmesi yapmasının istendiğini, davacının da 29/06/2011 tarihli sözleşme ile ... A.Ş"yi ibra ettiğini ve alacağını rehinle temlik ettiğini, bu sözleşmeye göre davalı tarafından davacıya 28/01/2012 ile 28/11/2014 tarihleri arasında 35 ay süre ile her ay 200 USD ödeme yapılması gerekirken, davalı tarafından 05/04/2012 tarihinde 100 USD ödeme yapıldığını ve başkaca ödeme yapılmadığını, sözleşmedeki muacceliyet şartı uyarınca 28/01/2012 ile 28/10/2013 tarihleri arasında yer alan ilk 22 taksit tutarının... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2013/13528 sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, davalının itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin genel hükümler gereğince davalının yerleşim yeri olan İzmir Mahkemeleri olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, yetkisizlik itirazında bulunmuştur ve davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine görevli ve yetkili İcra Dairesinde usulüne uygun başlatılan bir icra takibi bulunmadığından, davalı İcra Dairesi"nin yetkisine yönelik itirazı yerinde olduğundan davanın usulden REDDİNE, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK"nun 17.maddesi hükmü uyarınca; yetki sözleşmesini tacirler ve kamu tüzel kişilerinin yapabileceği düzenlemiş olup, gerçek kişilerin yetki sözleşmesi düzenleyemeyeceği gibi, gerçek kişilerin düzenlediği yetki sözleşmesi geçersiz sayılmaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesinin neresi olduğu hakkında HMK.nun genel hükümleri uygulanır. HMK"nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, davacının istemi temlik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K"nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ve davacı gerçek kişi olup, yetki sözleşmesi de yapamayacağından, davacının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Davacının ikametgahı Balıkesir, davalının ikametgahı İzmir olup, her iki mahkeme de yetkilidir ve davacının yetki konusunda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı seçimlik hakkını davalının ikametgahı olan İzmir Mahkemeleri ve icra dairelerinden yana kullandığına göre, mahkemece; taraf delilleri toplanıp işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile icra takibi yetkili yerde yapılmadığından bahisle davanın reddi kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davacı tarafından temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.