17. Ceza Dairesi 2016/7866 E. , 2018/7531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26/09/2013 tarih, 2011/789 Esas ve 2013/653 Karar ilamı ile sanık hakkında kısa süreli hapis cezasına hükmedildiği ve 51. madde uyarınca ertelendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın ilgili ilama konu suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle, bu ilama ilişkin suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca 1 yıldan az süreli hapis cezasının adli para cezasına ya da diğer seçenek tedbirlerden birisine dönüştürülmesinin zorunlu olması ve adli sicil kaydındaki hükümlülükle ilgili hukuka aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla giderilebileceği olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 Esas ve Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; hırsızlık için girdiği marketten 22 TL bedelli bal ile değeri tespit edilmemiş bir koli yumurta çalan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malların değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanık hakkında; kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan hükümde, sanığın yaşının 11/07/1993 olarak düzeltilmesine karar verildiği, her ne kadar bu ilamda sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi uygulanmamış ise de, tekerrüre esas alınan mahkumiyete ilişkin suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 58/5. maddesi gereğince bu hükmün tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
4)Sanığın tekerrüre esas alınan Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/789 Esas, 2013/653 Karar ve 26/09/2013 tarihli ilamı ile sanık hakkında kısa süreli hapis cezasına hükmedildiği ve 51. madde uyarınca ertelendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın ilgili ilama konu suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle, bu ilama ilişkin suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca 1 yıldan az süreli hapis cezasının adli para cezasına ya da diğer seçenek tedbirlerden birisine dönüştürülmesinin zorunlu olması ve adli sicil kaydındaki hükümlülükle ilgili hukuka aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla giderilebileceğinin anlaşılması karşısında, suç tarihinde ertelemeye engel hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında verilen cezanın iki yıldan az olması karşısında; hakkında "Kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları nazara alınarak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda" değerlendirme yapılarak 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesindeki erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.