Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1423 Esas 2018/214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1423
Karar No: 2018/214
Karar Tarihi: 16.01.2018

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1423 Esas 2018/214 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kişinin görevlilere karşı direnmesi suçundan mahkum edildiğini ve temyiz edildiğini belirtmektedir. Suçun tanımı ve korunan hukuki yarar açıklanarak, kamu görevlisinin görevli olması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, cebir veya tehdidin göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme, sanığın mahkumiyet kararının yetersiz gerekçeyle verildiğini ve hak yoksunluğu uygulanmasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bozulduğunu belirtmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 265/1. fıkrası: Görevi yaptırmamak için direnme suçunun tanımı
- TCK'nın 86. ve 106. maddeleri: Fiilin niteliğine göre oluşabilecek suçlar
- TCK'nın 53/1-b maddesi: İptal edilen hak yoksunluğu uygulamasının yer aldığı madde
18. Ceza Dairesi         2016/1423 E.  ,  2018/214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Görevi yaptırmamak için direnme suçunda korunan hukuki yarar; kamu idaresi organlarının görevlerini düzenli bir şekilde ve herhangi bir engelle karşılaşmadan yerine getirmelerini sağlamak suretiyle, kamu idaresinde sürekliliği güvence altına almak ve kamu faaliyetine saygıyı temin etmektir.
    Kamu görevlisi kamusal faaliyette bulunan kişidir. Kamusal faaliyetin icrasını yapan kişilerin kamu görevlisi olduğu kabul edilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için, kamu görevlisinin ilgili konuda görevli olması gerekir. Bu nedenle somut olayda görevli olup olmadığı araştırılmalıdır.
    TCK"nın 265/1. fıkrasında tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için, kamu görevlisine karşı görevini gerçekleştirmeden veya görevini gerçekleştirdiği sırada cebir veya tehdit fiillerinin işlenmesi gerekir. Bu eylemlerin görevin yerine getirilmesini engellemeye veya güçleştirmeye elverişli olması gerekir.
    Kamu görevlisinin yapmak istediği iş görevi ve yetkisi kapsamında olmalıdır. Görevli ve yetkili olmadığı halde işlem yapmak isteyen kamu görevlisine direnme halinde TCK"nın 265. maddesinde tanımlanan suç oluşmaz.
    Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerekir. Görevin yapılmasından sonra gerçekleştirilen cebir veya tehdit TCK"nın 265. maddesinde yazılı suçu oluşturmaz. Fiilin niteliğine göre TCK"nın 86, 106. maddelerinde yazılı suçlar oluşabilir.
    Bu açıklamalar çerçevesinde; 15/04/2012 tarihli olay tutanağında sanığın, müşteki Polis...."un beline sarılarak silahını almaya çalıştığının belirtildiği, ancak adı geçen müştekinin aşamalardaki beyanlarında bu eylemi yapan kişinin diğer sanık ... olduğunu söylediği, tanık ...’in mahkeme huzurunda alınan beyanında, sanığın polislere direndiğini ve polislerden birinin silahını almaya çalıştığını gördüğünü ifade ettiği, ancak aynı tanığın soruşturma evresinde alınan beyanında ise bu eylemi diğer sanık ...’in yaptığını açıklaması ve dinlenen diğer tanıkların da bu konuda ayrıntılı anlatımlarının alınmamış olması karşısında, belirtilen hususlardaki çelişkiler giderilerek, sanığın ne şekilde görevlilere karşı cebir veya tehditte bulunduğu CMK’nın 230/1-b maddesi gereğince, sanığın fiili ile deliller arasında bağlantı kurularak açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
    Bozmayı gerektimiş ve sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.