19. Hukuk Dairesi 2017/3451 E. , 2019/1169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı adına kayıtlı olan taşınmazın, ... Halı İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin borcuna teminat teşkil etmek üzere 16.03.1998 tarihinde 20.000,00 TL ve 22.03.l999 tarihinde ise 10.000,00 TL limitli olarak davalı banka lehine ipotek verildiğini, davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ve % 133 faiz talep edildiğini, talep edilen % 133 faizin çok fazla olduğunu ve günümüz ekonomik şartlarına aykırı olduğunu, ipotek tesisinden itibaren 13 yılı aşkın süre geçtiğini, asıl alacağın dahi zamanaşımına uğradığını, söz konusu ipoteklerin limitli olduğundan faiz talep edilemeyeceğini, faiz talep edilecekse de günümüz ekonomik ve mali şartlarına uyarlanması gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, rehinle teminat altına alınan banka alacağının zamanaşımına uğradığından bahsedilemeyeceğini, bankanın davacıdan alacağının ipotek tutarının çok üzerinde olduğunu, davacının borcun esasına bir itirazı bulunmadığını, temerrüt faiz oranına yönelik itirazının da yersiz olduğunu, uygulanacak temerrüt faiz oranlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ile kararlaştırıldığını, faiz oranının yasalara ve içtihatlara uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 66.351,00 TL olması gereken toplam alacağın davalı tarafça 96.225,30 TL olarak fazla talepte bulunulduğu, talep fazlalığının ise 29.874,30 TL olduğu, bu farklılığın da % 72 olması gereken temerrüt faiz oranının davalı bankaca yanlış olarak %133 olarak uygulanmasından kaynaklandığı gerekçesiyle davacının faiz talebinin iptali yönündeki talebinin reddi ile faiz oranının indirilmesi yönündeki talebinin kabulü ile davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte davacı aleyhine uygulanacak faiz oranının %72 olduğu ve faiz miktarının ise 34.620,00 TL olduğunun tespitine karar vermiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte takip tarihinden sonra temerrüt faizi istenemeyeceği, istenilse dahi %133 olarak istenemeyeceğine yönelik menfi tespit davasıdır. Mahkemece yapılan tahkikat sırasında alınan raporda davalının takipten sonra talep edebileceği temerrüt faizinin yıllık %72 olduğu tespit edilmiş ise de menfi tespit hükmü yanlış kurulmuştur. Mahkemenin davacının terditli taleplerinden birincisi olan takip tarihinden itibaren hiç bir şekilde temerrüt faizi istenemeyeceği yönündeki talebinin reddi isabetlidir. Ancak takip tarihinden sonra işleyecek temerrüt faizin talep edilen gibi %133 olmadığı, yıllık %72 olması gerektiği gibi hüküm fıkrasının buna ilişkin bölümünün olumlu tespit şeklinde kurulması yanlış olmuştur. Ayrıca talep tarihinde bilirkişi raporunun hesaplandığı tarihe kadar işlemiş faizinde 34,20TL olarak tespiti doğru olmamıştır. Zira davacının böyle bir talebi yoktur. Mahkemece kurulması gereken hüküm takip tarihinden sonra istenebilecek temerrüt faizinin yıllık %72 olması nedeniyle yıllık %133 oranında talep edilen faizin 61 puanı yönünden (%133-%72=%61) davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti şeklinde olmalıdır. Ayrıca dava sadece takipten sonra uygulanacak faiz oranına ilişkin olduğundan her hangi bir müddeabih bulunmadığından kurulacak hükümde maktu karar harcı ve taraflar lehine maktu vekalet ücreti kurulması gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.