
Esas No: 2015/3811
Karar No: 2016/984
Karar Tarihi: 16.02.2016
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/3811 Esas 2016/984 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali - tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamından sonra verilen son kararında davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde,davalının davacıya ait 25.12.2009 başlangıç tarihli sözlü kira akdi gereğince kiracı olduğunu,davalının bir kısım kira bedellerini ödememesi üzerine kira bedellerinin tahsili amacıyla davalı hakkında Korkuteli İcra Müdürlüğünün 2011/2074 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, kiralananın tahliyesine ve %20 icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili,taraflar arasında sözlü kira akdi bulunmadığını, taraflar arasında dosyaya sunulan 25.12.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli ancak kira miktarının yazılı olmadığı kira sözleşmesi imzalandığını, ancak bir kira bedeli kararlaştırılmadığını, bu sözleşme ile davalının bu yerden karşılıksız yararlandırılmasının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı kanıtlanamadı gerekçesiyle verilen red kararı Dairemizin 28.5.2014 tarihli ilamı ile “....davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerektiği...” gerekçesiyle bozulması üzerine 21.5.2015 tarihli son kararında davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, yargılama sırasında dosyaya sunulan 25.12.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesindeki imzalar ikrar edilmiş, davalı tarafça kira bedelinin belirlenmediği, karşılıksız oturulacağının kararlaştırıldığı savunulmuştur. Bu durumda davalının kiracılık ilişkisine karşı çıkmadığı ancak kiralananda karşılıksız(bedelsiz) olarak oturulacağını savunduğunun kabulü gerekir. Davalı kiralanan da karşılıksız oturduğunu savunduğuna göre “kiralananda bedelsiz oturulacağını” davalı tarafın kanıtlaması gerekir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına yanlış anlam verilmiştir. Zira, Dairemizin 28.5.2014 tarihli bozma ilamında “kiracılık ilişkisi” olarak kastedilen kira miktarıdır. Bu nedenle mahkemece, kiralananda karşılıksız(bedelsiz) oturduğunu savunan davalıya bedelsiz oturup oturmadığı hususunda davacı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı yemin yaptırılması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.