23. Hukuk Dairesi 2014/11256 E. , 2015/2578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz
Davacı, 30.08.2002 tarihli yönetim kurulunun 46 nolu kararıyla ortaklığa kabul edildiğini, tahsis edilen B blok 3 nolu daire için çeşitli tarihlerde 24.400,00 TL ödeme yaptığını, genel kurullara çağrılmadığından kooperatife müracaat ettiğini, defterde ismi olmadığından ortaklığının kabul edilmediğini ileri sürerek, ortaklığının tescili ile B blok 3 nolu dairenin adına tespiti, ödemiş olduğu aidatın karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hem ortaklığın tespiti hem de yapmış olduğu ödemenin iadesi talebinin aynı davada karar altına alınamayacağını, davacının kooperatifle üyelik ilişkisi olmadığını, kooperatife ödeme yapmadığını, kooperatif eski yöneticisi olan ..."in kooperatifi zarara uğrattığını ve görevden uzaklaştırıldıktan sonra kooperatifi ele geçirmek için bir çok girişimde bulunduğunu, kampanya halinde üyelik tespiti davaları açıldığını, bu kişilerin çoğunun adresinin aynı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ....aret Mahkemesi"nin 17.09.2003 tarih ve 2004/1121 D.İş sayılı dosyasında alınan raporda kooperatifin gerçek ortaklarının tespit edildiği isim listesinde davacı adı yer almadığı gibi B blok 3 nolu dairenin de kimseye tahsisinin yapılmadığı, davacının isminin 14.03.1999, 16.04.2000, 16.10.2001, 16.12.2002, 18.05.2003, 07.04.2003 ve 21.02.2004 tarihli genel kurullarda da yer almadığı, 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli genel kurul hazirun tutanaklarında davacının adı yer almakta ise de bu genel kurul toplantılarının mahkeme kararı ile yok sayılmasına karar verildiği, kooperatiflerde açık kapı ilkesinin geçerli olup, geçerlilik bakımından herhangi bir şekle bağlı değil ise de, dosya kapsamında yer alan kesin hüküm niteliğindeki yargı ilamları da dikkate alındığında pek çok yönetim kurulu kararının sahte olarak düzenlendiği, sahte ödeme makbuzlarının düzenlenmiş olduğu, davacının isminin mahkemece tespit edilen üye listesinde yer almaması ve mutlak butlanla batıl olan genel kurul kararlarının iptal edilmiş olduğu da göz önüne alındığında, ortaklık payının usulüne ilişkin devralındığına ilişkin adi yazılı belge fotokopileri dışında bir belgenin sunulmadığı, bu belgenin de kooperatif kayıtları ile doğrulanmadığı, davacının hak iddia ettiği bağımsız bölümün başka bir kişi adına tahsisli olduğu, bu davada verilecek herhangi bir kararın bu kişinin haklarını etkileyeceği, ortaklık payının bölünmezliği ilkesi dışında değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu, Yargıtay uygulamaları da dikkate alındığında davada kesin ve inandırıcı delillerle davacının üyeliğinin varlığının ispat edemediği gerekçesiyle, kanıtlanamayan ve yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel olarak üyeliğin tespiti ile bu üyeliğe bağlı B blok 3 nolu dairenin tahsisi, tahsis mümkün olmazsa konut karşılığı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının genel üyelik tespiti isteminin reddine karar verilmesine göre; üyeliğine bağlı dairenin adına tahsis edildiği şahısla ilgili dava açması için süre verilip bu davayla birleştirilmesinin sağlanmasına gerek görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından ortaklığa kabul edildiğini iddia ettiği 30.08.2002 tarihinden işbu davanın açıldığı 07.05.2008 tarihine kadar yaklaşık 6 sene hiçbir hak talebinde bulunulmamasının, ortaklık hakkından zımnen vazgeçtiği, bu durumun benimsendiği ve açılan davanın TMK"nın 2. maddesi hükmündeki iyiniyet kurallarına uymadığı sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.