21. Hukuk Dairesi 2016/445 E. , 2016/3628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının ... yılı Mart ayı sonundan 2009 yılı Mart ayı sonuna kadar davalı işyerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizin, .../.../2013 tarih ve 2012/23236 E. 2013/24359 K. Sayalı bozma kararı üzerine, mahkemece, davanın kabulü ile davacının ..Yılı Mart ayı sonundan 2009 Yılı Mart ayı sonuna kadar kesintisiz olarak hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca 2002 öncesi dönem yönünden eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/.... ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ....9.1999 gün 1999/...-510-527, ....6.1999 gün 1999/...-549-555- .......2004 gün 2004/...- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 6.4.1987,...9.1987 ve ...5.1988 tarihli 6370 sicil nolu Gencel Meşrubat San.Şti tarafından,....7.1998 tarihli .. sicil nolu ...Ltd.Şti.tarafından ,6.6.2000 tarihli ...sicil nolu Ordu Uludağ Meşrubat,....5.2003 ve .......2004 tarihli işe giriş bildirgesinin... sicil nolu ...A.ş. tarafından kuruma verildiği, Şirketler arasında ortaklar yönünden bağlantı bulunduğu, davacı adına 06/04/1987-.../03/2009 arası yukarıda belirtilen şirketler tarafından kısmi bildirim yapıldığı, 2002-2009 aras...A.Ş. tarafından verilen dönem bordrolarının getirtildiği, bordro tanıklarının fiili çalışmayı doğruladıkları ancak bildirimlerinin 2002-2009 arası olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece verilen karar 2002 sonrası dönem yönünden doğru olmuş ise de, 1986-2002 arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Çünkü 1986-2002 arası dönem bordrolarının getirtilmediği, her ne kadar bordro tanıkları davacının kesintisiz çalıştığını beyan etmişler ise de, tanıkların 2002 öncesi dönem yönünden bordrolu olup olmadıkları dosya kapsamından denetlenememektedir. Dolayısıyla tüm bu hususlar dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;
1-) öncelikle dinlenen tanıklardan ...,... ve ..."un hizmet döküm cetvellerin Kurumdan istemek, tanıkların hizmet döküm cetvellerinde 1986-2002 arası yukarıda belirtilen şirketler (şirketler arasında bağlantı var) tarafından bildirim yapılıp yapılmadığını tespit etmek;
2-) eğer tanıklar adına 1986-2002 arası yukarıda belirtilen şirketler tarafından bildirim yapılmamış ise, bu defa 1986-2002 arası şirketler tarafından verilen dönem bordrolarını Kurumdan istemek, bordro tanıkların resen tespit edip dinlemek, gerekirse Kurum, belediye, vergi dairesi, zabıta ve muhtarlık gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin sahipleri veya çalışanları beyanlarını almak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davalı şirket adına gerekçeli karar tebliğinin,ticaret sicilinde kayıtlı adres yerine davacı vekilince bildirilen adrese yapılması, bozma öncesi kararda başlangıcın 06/04/1987 tarihinin alındığı ve davacı temyizinin bulunmadığı halde, bozma kararı sonrası başlangıcın Mart/1986 tarihinin alınması da hatalı bulunmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.