Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12397
Karar No: 2017/297
Karar Tarihi: 17.01.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12397 Esas 2017/297 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/12397 E.  ,  2017/297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2014 tarih ve 2013/64-2014/401 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 1956 yılında ..."da “... KEBAPÇISI” isimli iş yerini açtığını ve 1963 yılında ticaret sicil müdürlüğüne tescil ettirdiğini, halen ..."da dört, ..."da bir adet olmak üzere beş adet işletmede markasını kullandığını, tüm yurtta haklı bir tanınmışlık ve şöhrete sahip olduğunu, “... KEBAPÇISI” ve “... ET LOKANTASI” ibareli, 43. sınıf hizmetleri içeren 1998/105708, 1998/105709, 2001/22782 ve 2001/22781 no’lu markaların adına tescilli olduğunu, davalı şirketin “Y. ... Mah. ... Cad. No:57/2 .../...” adresinde bulunan et ve kebap ürünleri sunduğu restoran işletmesinde “... KEBAPÇISI ... & ... USTA” tanıtım işaretini kullanarak ticari faaliyette bulunduğunu, iş ve tanıtım evrakında da aynı tanıtım işaretlerini kullandığını, bununla ilgili olarak internet sitelerinde ve yazılı medyada ilanlar verdiğini, davalının eylemlerinin yaptırılan delil tespiti ve bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, davalı eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, tecavüzünün önlenmesi ve men"i, davalının “...” ibaresini kullandığı tabela ve afişlerin sökülmesi, reklam, ambalaj malzemesi, peçete, mönü gibi ürünlerin toplatılması, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle davalıdan tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Gıda İnş. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. şirketi ile lisans sözleşmesi yaptığını ve anılan sözleşme uyarınca 2000/27975 no’lu, 42. sınıftaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerini içeren “MEŞHUR ... USTA ... KEBAPÇISI 1964"TEN BERİ” ibareli markanın kullanım hakkını elde ettiğini, marka sahiplerinin sahip oldukları sınai hakkın kullanım yetkisini anılan şirkete devrettiklerini, marka sahiplerinin selefi olan ..."ın “... KEBAPÇISI” işletme adını 1984 yılında adına ticaret siciline tescil ettirip, Türkiye genelinde kullanılan sınai hak elde ettiğini, gerçekte anılan “... KEBAPÇISI” tescilsiz işletme adı ve markanın 1964 yılından beri ..."da kullanıldığını, 2008 yılından itibaren İstanbul"da da kullanılmaya başlandığını, markaların farklı olduğunu, “...” ibaresinden yola çıkarak iltibas iddiasında bulunulamayacağını, kullanılan logoların benzer
    olmadığını, öncelik hakkının müvekkiline lisans veren kişilere ait olduğunu, davacının anılan markanın hükümsüzlüğü istemiyle açmış olduğu davanın takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, anılan markanın çok uzun yıllardan bu yana tescilsiz işletme adı ve marka olarak kullanıldığını, davacının ise buna sessiz kaldığını, otuz yıl sessiz kaldıktan sonra bu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2000/27975 no’lu markanın sahiplerinin 06/07/2009 tarihinde dava dışı ... Gıda İnş. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne lisans verdikleri, ... Ltd. Şti.’nin de yine dava dışı ... Restoran İşletmeciliği ve Et Ürünleri Turizm ve Ticaret A.Ş."ne lisans verdiği, ... Restoran A.Ş."nin de 28/12/2011 tarihinde davalı şirkete bu markanın kullanımı ile ilgili lisans verdiği, tescilli bir markanını kullanımının hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği ancak bunun için tescilli markanın aynısının yahut ayırt edici karakteri değiştirilmeden kullanılması gerektiği, markanın “ MEŞHUR ... USTA ... KEBAPÇISI ..."DEN BERİ” ibareli olup, markada asıl ve ayırt edici unsurun “... USTA ... KEBAPÇISI” ibaresi olduğu oysa, davalının işletmesinde ve fiziki ile elektronik ortamlardaki kullanımında “... KEBAPÇISI” ibaresinin ön plana çıkarıldığı, “...&... USTA” ibaresinin ise neredeyse okunamayacak derecede küçük yazıldığı, bu nedenle kullanımın tescilli markanın ayırt edici karekteri değiştirilmeden kullanım olarak sayılamayacağı, davalının yargılama sırasında “... USTA” sözcüğünü biraz daha büyütmek suretiyle tabelasını değiştirmiş ise de, “... KEBAPÇISI” ibaresinin yazım biçimi ve renklendirme itibariyle halen ön planda bulunduğu, dava dışı ... ve ... ile bunların mirasçılarının ..."da işletme adı tescillerinin ve işletmelerinin kesintisiz biçimde ticari faaliyette bulunmasının işbu davanın konusu olmadığı çünkü, anılan işletmeler ile ilgili bir dava bulunmadığı, işletmelerin ticari faaliyetinin farklı şehirlerde olduğuna göre, tescilli bir marka ile iltibas yaratıp yaratmadığının bir başka davanın konusu olabileceği, davalının kullanımının yeni bir eylem olduğu, dava dışı kişi ve firmaların kullanımlarının ise, farklı yer ve zamanlarda gerçekleştiğinden birinin diğerinin devamı niteliğinde olmadığı kaldı ki, davalının kullanımının anılan kişilerin işletme adı ile tescilsiz marka kullanımlarından farklılaşarak gerçekleştiği, davacı markasının asıl ve ayırt edici unsurunun “... KEBAPÇISI” ibaresinden oluştuğu, davalının işletmesinde kullandığı işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun da aynı ibareden oluştuğu, kullanılan tanıtım işareti ile markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davalının anılan işareti davacının markasının kapsamında bulunan hizmetler için kullandığından davalının, davacının marka hakkına tecavüzde bulunduğu, davacının ..."da gerçekleşen tecavüz konusu eyleme sessiz kalmasının da söz konusu olmadığı, davalı eyleminin 06/01/2012-17/04/2013 tarihleri arasında devam ettiği, bu süre zarfında iltibas yaratan işaretin kullanımı nedeniyle davacının ne kadar zarara uğradığının tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığından 818 sayılı BK’nın 42., 6098 sayılı TBK"nın 50/2 m. hükümleri de gözetilerek eylemin niteliği, devam süresi, elde edilen kazançlar nazara alınarak maddî tazminatın takdiren 4.573,33 TL olarak belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davalının eylemleri nedeniyle marka sahibinin ticarî işletmesinin dış dünyada yani, ilgili piyasada sahip olduğu imge ve güvenin zedelendiği ve bundan marka sahibinin üzüntü ve acı duyduğunun kabulü gerektiğinden tarafların ekonomik durumları, ihlâl olunan hakkın mahiyeti, tecavüzün etkileri, tecavüzün ulaştığı kitle, fiilin ve kusurun ağırlığı, ibraz olunan belgeler ve eylemin gerçekleştirilme biçimi karşısında manevî tazminat miktarının da takdir edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının restoran işletmesiyle fiziki ve elektronik ortamlardaki iş ve tanıtım evrakında “... KEBAPÇISI” tanıtım işaretini ön plana çıkararak ticari faaliyette bulunmasının davacının “... KEBAPÇISI” ibareli marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğundan tecavüzünün önlenmesi ve men"ine, tecavüz konusu işareti taşıyan tabela ve afişlerinin sökülmesine, reklam, ambalaj malzemesi, peçete, mönü gibi ürünlerin toplatılmasına, 4.573,33 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans oranları üzerinden işleyecek temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline ve hükmün ilamına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 490,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 132,20 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi