Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11253
Karar No: 2015/2575
Karar Tarihi: 15.04.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/11253 Esas 2015/2575 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/11253 E.  ,  2015/2575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    Davacı vekili, müvekkilinin 1993 yılında ortaklığa kabul edildiğini, müvekkiline tahsis edilen B blok 20 numaralı daire için 25.750,00 TL aidat ve ara ödemesi olmasına rağmen kooperatif tarafından 11.06.2004 tarihli yazıyla borç çıkartıldığını, cevabi ihtarnamelerle borcun olmadığının tespiti ve fazla ödemelerin mahsubunu istemesine rağmen bu isteminin yerine getirilmediğini, ikinci ihtarla borcunu bir ay içinde ödememesi halinde ihraç edileceğinin bildirildiğini, 21.09.2005 tarihinde davacının yapılan genel kurul sonrasında yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, 10.10.2005 ve 15.11.2005 tarihlerinde 500,00"er TL daha ödeme yaptığını, 23.09.2005 tarih ve 19 numaralı yönetim kurulu kararı ile ihraç kararının ortadan kaldırılarak davacının üyeliğinin devamına karar verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespitine, B blok 20 numaralı dairenin davacı adına tahsisine, davacı adına tahsis kararı verilemediği takdirde aidatların eskalasyon değeriyle hesaplanarak ve yıllık %30 faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının aidat borçlarını yerine getirmemesi sebebiyle ihraç edildiğini ve davanın beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ihraç kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde hiçbir başvuru yapmadığından kararın kesinleştiğini, davacının da aralarında bulunduğu kişilerin eski kooperatif başkanı ... önderliğinde 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli iki sahte genel kurul toplantısı yaptıklarını, anılan genel kurulların mutlak butlanla batıl olduğuna dair mahkeme kararları olduğunu, yok hükmündeki bir genel kurul kararına dayalı hak iddia edilemeyeceğini, seçilen yönetim kurulu üyelerinin yasal olmadığını,davacının ödemelerinin tespiti ve ihraç kararının kaldırılmasının sahte genel kurul kararıyla gerçekleşen bir mizansen olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının 25.750,00 TL ödeme yaptığına dair sunduğu belgelerin kooperatif kaşesini taşıdığı ancak hangi kooperatif yetkilisinin imzasını taşıdığının tespit edilemediği, davacı adının yer aldığı 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli genel kurulların mahkeme kararıyla mutlak butlanla batıl olduğunun tespit edildiği, kooperatiflerde açık kapı ilkesinin geçerli olup, geçerlilik bakımından herhangi bir şekle bağlı değil ise de, dosya kapsamında yer alan kesin hüküm .../...


    niteliğindeki yargı ilamları da dikkate alındığında pek çok yönetim kurulu kararının sahte olarak düzenlendiği, sahte ödeme makbuzlarının düzenlenmiş olduğu, davacının isminin mahkemece tespit edilen üye listesinde yer almaması ve mutlak butlanla batıl olan genel kurul kararlarının iptal edilmiş olduğu da gözönüne alındığında ortaklık payının usulüne ilişkin devralındığına ilişkin adi yazılı belge fotokopileri dışında bir belgenin sunulmadığı, bu belgenin de kooperatif kayıtları ile doğrulanmadığı, davacının hak iddia ettiği bağımsız bölümün başka bir kişi adına tahsisli olduğu, bu davada verilecek herhangi bir kararın bu kişinin haklarını etkileyeceği, ortaklık payının bölünmezliği ilkesi dışında mahkeme olarak değerlendirme yapmasının zorunlu olduğu, B blok 20 numaralı dairenin tahsis işlemi görülmekle birlikte davacının ihraç kararlarının yasaya uygun şekilde yapıldığı, aksi yönde delilin sunulmadığı, kooperatiflerde yönetim kurulu kararlarının noterden onaylı karar defterlerine yazılmasının zorunlu olduğu, karar defterlerine ulaşılamadığı, genel kurul tutanakları itibariyle de bir kısım usulsüzlüklerin varolduğu, dolayısıyla sunulan deliller kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, Yargıtay uygulamaları da dikkate alındığında davada kesin ve inandırıcı delillerle davacının üyeliğinin varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle,kanıtlanamayan ve yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava,genel olarak üyeliğin tespiti ile bu üyeliğe bağlı B blok 20 nolu dairenin tahsisi, tahsis mümkün olmazsa konut karşılığı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    Kooperatif ortaklığının, kooperatif yetkili organlarının açık bir kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açıkça alınmış bir karar olmasa da, kooperatifin kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsisi ve teslim etmesi, tadilata izin vermesi şeklinde zımnen de gerçekleşebilir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesine göre, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar ortakların, hak ve yükümlülükleri devam eder. İhraç kararı alınsa dahi kesinleşmesine kadar yapılan ödemeler, mevcut ortaklığın kapsamında yapılması gereken ödemeler olup, zımni yeni bir üyeliğe esas alınması gereken ödemeler değildir. İhraç kararın kesinleşmesinden sonra yapıldığı kooperatifçe bilinerek kabul edilen ödemeler bu şekilde benimsenmiş ise, zımni üyeliğe konu olabilir.
    Davacı hakkında 22.11.2004 tarihinde ihraç kararı alındığı hususu taraflar arasında çekişmesizdir. Esasen davacı tarafın ihraç kararının kaldırıldığı tarihten sonra yeni bir üyelik oluşturulduğu yolunda iddiası mevcut olmamakla birlikte; mahkemece, davacının hakkında alınan ihraç kararının kaldırıldığını iddia ettiği 23.09.2005 tarihli yönetim kurulu kararından, dava tarihine kadar davalı kooperatifçe yeni bir üyelik oluşturulup zımnen kooperatif ortağı olarak benimsenip benimsenmediği yolunda bir inceleme ve araştırma yapılmamış ise de davacı tarafça temyiz dilekçesinde 21.02.2004 tarihinden sonra ödeme yaptığına ve 31.12.2005 tarihinden sonra genel kurullara katıldığına dair bir açıklamaya yer verilmemiş olduğu görüldüğünden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Öte yandan,...et Mahkemesi"nin 2004/1121 D.İş sayılı dosyasında davacının üye olarak tespit edildiği anlaşıldığından mahkemece, davacının isminin üye listesinde yer almadığı tespiti doğru olmamış ise de, hakkında alınan 22.11.2004 tarihli ihraç kararı henüz kesinleşmeyen davacının 25.11.2004 tarihli tespit raporunda yer alması tabiî olup, bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
    Diğer yandan, mahkemece davacının genel üyelik tespiti isteminin reddine karar verilmesine göre; üyeliğine bağlı dairenin adına tahsis edildiği şahısla ilgili dava açması için süre verilip bu davayla birleştirilmesinin sağlanmasına gerek görülmemiştir.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi