Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/981
Karar No: 2017/293
Karar Tarihi: 17.01.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/981 Esas 2017/293 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/981 E.  ,  2017/293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/04/2015 tarih ve 2014/197-2015/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka şubesinden 18/09/2012 tarihinde 1.500.000 TL tutarında, 07/06/2013 tarihinde de 600.000 Euro satış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığı olan 1.491.600 TL dövize endeksli kredi kullandığını, davalı bankanın 1.500.000 TL tutarındaki kredinin kullanılması karşılığında hukuka aykırı olarak kredi tahsis ücreti vb. ad altında 3.000,00 TL ücret alındığını, yine 18/06/2013 tarihinde aynı kredinin 3. taksitini ödemesini müteakiben aynı gün bakiye kalan 1.334.863,70 TL"yi ödemek istediğinde kalan bakiyeye ek olarak yaklaşık 82.950,04 TL erken kapama ücreti adı altında bu kredi için toplam 85.950,04 TL haksız ve hukuka aykırı ücretler alındığını, 1.491.600 TL tutarındaki dövize endeksli kredinin kullandırılması karşılığında da 3.937,50 TL tahsil edildiğini, bu kesintilerin BK’nın ilgili maddeleri uyarınca yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek, yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile 89.887,54 TL’nin kesinti tarihinden itibaren avans faiziyle iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, her iki kredinin de ticari nitelikte kredi olup, tarafların da tacir olduğunu, erken kapama ücretinin kredi genel sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlendiğini, erken kapamayı bankanın kabul etmek zorunda olmadığını, tarafların karşılıklı olarak kredi borcunun belirli bir vadede ve belirli miktarlarda ödenmesi hususunda anlaştıklarını ve sözleşme hükümlerine uymakla yükümlü olduklarını, erken kapamanın ihtirazi kayıtla yapılmadığını, bankanın erken kapamayı kabul etmesi halinde erken ödeme nedeniyle maruz kalacağı kar, zarar ve maliyetleri, doğabilecek vergi, .. gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep etme hakkına sahip olduğunu, müvekkili bankanın erken kapamaya konu kredi nedeniyle uğrayacağı zararın çok altında erken kapama komisyonu alarak krediyi kapatması nedeniyle davacının zararının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kullanılan kredi miktarı da nazara alındığında genel bankacılık uygulamalarına, diğer bankaların işlemlerine ve uygulamalarına, sözleşme ve eki hükümlerine göre kredi üzerinden alınan ücretlerin uygun olup, haksız kesinti sayılamayacağı, buna mukabil 07/06/2013 tarihinde gerçekleşen erken kapatmanın gerçek bir erken kapatma olmadığı, kaynağı ve vadesi aynı olan fonlarla kullandırılabilecek bir kredi türünden başka bir kredi türüne geçme yönünde taraflar arasında mutabakata bağlı olarak şeklen kaydi bir erken kapatma olduğu, bu yolla bankanın kazanç kaybından ve kar mahrumiyetinden söz edilemeyeceği, erken kapatma ücreti olarak alınan 82.950,04 TL kesintinin haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 82.950,04 TL"nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davalı bankadan kullandırılan ticari kredi nedeniyle haksız tahsil edildiği iddia edilen kredi tahsis ve erken kapama ücretinin istirdadı istemine ilişkindir. Ancak, her ne kadar mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kullanılan kredi miktarı da nazara alındığında genel bankacılık uygulamalarına, diğer bankaların işlemlerine ve uygulamalarına, sözleşme ve eki hükümlerine göre kredi üzerinden alınan ücretlerin uygun olup, haksız kesinti sayılamayacağı kabul edilmiş ise de, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 20. maddesinde genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmış, aynı Kanun"un 21. maddesinde ise, karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir. Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır.
    Yukarıda da açıklandığı üzere, TBK"nın 20-25. maddelerinde de genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmiş olması karşısında taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmeleri tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın genel işlem koşullarına ilişkin işbu madde hükümleri kapsamında davacıdan tahsil edilen kredi tahsis ücretleri hususunda değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi erken kapamasının gerçek bir erken kapama olmadığı, kaynağı ve vadesi aynı olan fonlarla kullandırılabilecek bir kredi türünden başka bir kredi türüne geçme yönünde taraflar arasında mutabakata bağlı olarak şekillenen kaydi bir erken kapama olduğu, bu yolla bankanın kazanç kaybından ve kar mahrumiyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, davalı tarafça bilirkişi raporuna somut ve ciddi itirazlarda bulunulmasına rağmen belirtilen hususlarda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi de doğru olmamış, bu nedenle de davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi