16. Hukuk Dairesi 2018/4565 E. , 2018/6671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve ... sırasında kumluk olarak tespit harici bırakılan 18.000,00 metrekarelik taşınmaz bölümünün adına tesciline ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1987/51 Esas ve 1988/36 Karar sayılı ilamı bulunduğu halde Tapu Müdürlüğüne yapılan müracatın tescil krokisinde hata olduğu gerekçesiyle sonuçsuz kaldığı iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 14.05.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.989,53 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14 ve 17.maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacı ..., ... sırasında kumluk olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1987/51 Esas ve 1988/36 Karar sayılı ilamıyla adına tescil edildiğini, tescil krokisinde hata olduğu gerekçesiyle Tapu Müdürlüğüne yapılan müracatın sonuçsuz kaldığını belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın uzun yıllar davacının zilyetliğinde bulunduğunun ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1987/51 Esas, 1988/36 Karar sayılı dosyasında da sabit olduğu, tescil ilamına konu taşınmaz ile davaya konu taşınmazın aynı yer olduğunun yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi rapor ve krokisinden anlaşıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca bu niteliklerdeki davaların ... ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Davada ... taraf olmakla beraber karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na husumet yöneltilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak belgeleri dosyaya getirtilmemiş, fen bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın güneyinde 606 sayılı mera parselinin bulunduğu belirtilmesine rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, keşfe ziraatçi bilirkişi götürülmemiş, TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince yasal ilanlar yapılmamış, davacı dayanağı tescil ilamına konu taşınmaz ile davaya konu taşınmazın aynı yer olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; öncelikle, ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, daha sonra dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazları bir arada gösterir kroki ile komşu taşınmazların ... tutanak ve dayanakları getirtilerek dosyasına konulmalı, dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya ikmal edildikten sonra, taşınmazın bulunduğu mahalle ile komşu köy ya da mahallelerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşif sırasında öncelikle davacı dayanağı tescil ilamının, bulunması halinde krokisi uygulanıp kapsamı krokisine göre belirlenmeli, tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tescil ilamında belirtilen hudutları okunarak mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tescil krokisinin dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının teknik bilirkişi raporunda göstermesi istenmeli, tescil ilamına konu taşınmazın dava konusu taşınmaz olduğunun belirlenmesi halinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği göz önünde bulundurulmalı; tescil ilamına konu taşınmazın dava konusu taşınmaz olmadığının tespiti halinde ise, yerel bilirkişi ve tanıklardan; taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, mera olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazın, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, komşu 606 sayılı mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, imar-ihyaya konu edilmişse, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden taşınmazın paftasında kumluk alan olarak göründüğü, doğu, batı ve kuzeyinin de kumluk olduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının kumluk niteliğinde olup olmadığını, kumluktan kazanılıp kazanılmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilecek bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenmeli, böylece dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17.maddesinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.