2. Hukuk Dairesi 2015/1523 E. , 2015/1356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.09.2014 gün ve 6540-18619 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Davacı koca, birleştirilen boşanma davasına verdiği 14.11.2012 tarihli cevap dilekçesinde eşinin bir başka erkekle birlikte yaşadığını, bu erkeği "kocası" olarak tanıtıp, birlikte ev kiraladıklarını ileri sürmüş, 15.02.2013 tarihli beyan dilekçesinde de aynı iddiayı yineleyerek eşinin kiraladığı eve ilişkin kira sözleşmesini sunmuş, sözleşmeyi bu şahsın "kefil" olarak imzaladığını belirtmiş ve sonradan ortaya çıkan bu vakıaya ilişkin olarak, kiralayan..."i ve apartman yöneticisi..."ı tanık göstermiş, mahkemece 23.12.2013 tarihli oturumda "iddialar yeterince aydınlanmış olduğundan davacı-davalı tarafın yukarıda belirtilen tanıklarını dinletme talebi reddedilmiş, davacı-davalı kocanın, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Birleştirilen dava yönünden ön inceleme duruşması 18.02.2013 tarihinde yapılmıştır. Ön inceleme duruşması yapılmadan, çekişmeli hususlar belirlenmeden davacı-davalı kocanın daha önce bildirdiği delil listesi ile delillerini hasretmiş olduğu kabul edilemez. Birleştirilen dava bakımından 15.02.2013 tarihinde, "savunmanın genişletilmesi" yasağı henüz başlamamıştır. Öte yandan; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesine göre, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenilen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenmemesine karar verilebilir .Buna göre, adı geçen tanıkların dinlenmemesi için, dinlenen tanıklarla ispat edilmek istenen hususun yeter derecede vuzuh bulmuş olması gerekir. Böyle değilse bu hükme dayanılarak mahkeme tanıkları dinlemekten kaçınamaz.O halde, davacı-davalı kocanın gösterdiği bu tanıklar da dinlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir.Bu iddia araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, ilk inceleme esnasında bu hususlar gözden kaçırılarak onama kararı verildiğinden,davacı-davalı kocanın karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince kabulü ile Dairemizin 25.09.2014 tarih ve 2014/6540 esas, 2014/18619 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak,hükmün gösterilen sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple, davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 25.09.2014 tarih ve 2014/6540 esas, 2014/18619 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2015 (Çrş.)